• AÇIKLAMA
  • KAYIT YAP
  • GİRİŞ YAP
  • Sosyal Forum
  • TAKVİM
  • HABER
Logo Image
MERHABA
  • KARATAHTA
    • KARATAHTA
    • @ ETİKETLER
    • FAVORİLER
    • İŞ ÇEVRESİ
    • GRUPLAR
  • BİLGİLER
    • GÖZ AT
    • DÜZENLE
    • PROFİL RESMİ
  • BİLDİRİMLER
    • OKUNMAYAN
    • OKUNAN
  • MESAJLAR
    • GELEN KUTUSU
    • ÖNCELİKLİ
    • GÖNDERİLENLER
    • MESAJ YAZ
    • BİLDİRİMLER
  • İŞ ÇEVRESİ
    • İŞ ÇEVREM
    • İSTEKLER
  • GRUPLAR 1
    • ÜYELİKLER
    • DAVETİYELER
  • AYARLAR
    • GENEL
    • E-POSTA
    • GİZLİLİK
  • Çıkış Yap

REKLAM ALANI

Reklam Vermek?

ETKİNLİK & YARIŞMA

Bugüne git

aralık, 2019

3
  • Event Name

pts

sal

çar

per

cum

cts

paz

-

-

-

-

-

-

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

XVI. Ulusal Mimarlık Sergisi

06nis(nis 6)00:0003oca(oca 3)00:00XVI. Ulusal Mimarlık Sergisi

Açıklama

İlk yolculuğu Ankara’da başlayan 2018 / XVI. Ulusal Mimarlık Sergisi, bir sonraki ödül dönemine kadar oluşturulan program çerçevesinde, yurt içinde ve dışında birçok kente konuk olacak.

Daha fazla göster

Açıklama


İlk yolculuğu Ankara’da başlayan 2018 / XVI. Ulusal Mimarlık Sergisi, bir sonraki ödül dönemine kadar oluşturulan program çerçevesinde, yurt içinde ve dışında birçok kente konuk olacak.

XVI. Ulusal Mimarlık Sergisi’nin sadece Mimarlar Odası birimlerinde değil, üniversitelerde de sergilenmesinin önemine vurgu yapan 2018 / XVI. Ulusal Mimarlık Ödülleri ve Sergisi Düzenleme Komitesi; Türkiye’nin her bölgesinde yetişen mimar adaylarının sergiye erişebilmesi ve sergiyi sahiplenebilmesi için farklı şehirlerdeki mimarlık bölümlerinin etkinliğe ev sahipliği yapacakları şekilde sergi mekânlarını çeşitlendirdi.

Sergi rotası genişliyor!

Belirlenen program çerçevesinde sergi, Türkiye’de ve yurt dışında açılmaya devam edecek. Şimdiye kadar takvimi belirlenmiş olan kentler ve tarihleri şöyle:

●  06-13 Nisan 2018 _ CerModern, ANKARA

●  07 Mayıs – 2 Haziran 2018 _ TMMOB Mimarlar Odası İstanbul BK Şubesi Sergi Salonu, Karaköy, İSTANBUL

●  04-15 Haziran 2018 _ Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Beşiktaş İSTANBUL

●  02-16 Temmuz 2018 _ TMMOB Mimarlar Odası Bodrum Temsilciliği, Bodrum MUĞLA

●  03-11 Eylül 2018 _ TMMOB Mimarlar Odası Kayseri Şubesi, Kocasinan KAYSERİ

●  14-20 Eylül 2018 _ TMMOB Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi, Yenişehir DİYARBAKIR

●  24-29 Eylül 2018 _ TMMOB Mimarlar Odası Denizli Şubesi, DENİZLİ 

●  01-19 Ekim 2018 _ TMMOB Mimarlar Odası İzmir Mimarlık Merkezi, Alsancak, İZMİR

●  22 Ekim – 02 Kasım 2018 _ TMMOB Mimarlar Odası Adana Şubesi, ADANA

●  05-17 Kasım 2018 _ TMMOB Mimarlar Odası Samsun Şubesi, İlkadım SAMSUN

●  19 Kasım – 03 Aralık 2018 _ TMMOB Mimarlar Odası Hatay Şubesi, Antakya HATAY

●  10-24 Aralık 2018 _ TMMOB Mimarlar Odası Antalya Şubesi, ANTALYA

●  26 Aralık 2018 – 6 Ocak 2019 _ TMMOB Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi, KOCAELİ

●  14 Ocak – 01 Şubat 2019 _ TMMOB Mimarlar Odası Gaziantep, Şehitkamil GAZİANTEP

●  11-28 Şubat 2019 _ Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü, Bademlik ESKİŞEHİR

●  04-15 Mart 2019 _ Süleyman Demirel Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Merkez ISPARTA

●  20 Mart – 05 Nisan 2019 _ Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Antakya HATAY

●  08-19 Nisan 2019 _ TMMOB Mimarlar Odası Konya Şubesi, Meram KONYA

●  24 Nisan – 10 Mayıs 2019 _ Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Buca İZMİR

●  14-24 Mayıs 2019 _ Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Nilüfer BURSA

●  23 Eylül – 02 Ekim 2019 _ Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Artuklu MARDİN

●  07-16 Ekim 2019 _ Atatürk Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Yakutiye ERZURUM

●  21 Ekim – 01 Kasım 2019 _ Cumhuriyet Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Merkez SİVAS

●  11-21 Kasım 2019 _ Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Merkez TRABZON

●  09-19 Aralık 2019 _ Balıkesir Üniversitesi, Çağış Yerleşkesi BALIKESİR

●  25 Aralık 2019 – 3 Ocak 2020 _ Kırklareli Üniversitesi, Kayalı Yerleşkesi KIRKLARELİ

Talepler doğrultusunda şekillenmeye devam eden 16. Ulusal Mimarlık Sergisi Takvimi’ni buradan takip edebilirsiniz.

Etiketler: Mimarlar odası, sergi, Ulusal Mimarlık Sergisi, Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri, XVI. Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri

Etkinlik Künyesi:


Türkiye ve yurtdışında çeşitli adresler

www.mo.org.tr/ulusalsergi/

 

Gün-Saat

Nisan 6 (Cuma) 00:00 - Ocak 3 (Cuma) 00:00

Google takvimime ekle

Nur Koçak: Mutluluk Resimlerimiz

03eyl(eyl 3)00:0029ara(ara 29)00:00Nur Koçak: Mutluluk Resimlerimiz

Açıklama

Nur Koçak'ın öğrencilik desenlerinden son dönem serilerine sanat pratiğine dair ayrıntılı bir bakış sağlayan “Mutluluk Resimlerimiz” sergisi, 29 Aralık’a kadar SALT Beyoğlu ve SALT Galata’da görülebilir.

Daha fazla göster

Açıklama


Nur Koçak’ın öğrencilik desenlerinden son dönem serilerine sanat pratiğine dair ayrıntılı bir bakış sağlayan “Mutluluk Resimlerimiz” sergisi, 29 Aralık’a kadar SALT Beyoğlu ve SALT Galata’da görülebilir.

(solda) “Ben 1”; 1984-1985, (sağda) “Ben 2”; 1985. Foto: Mustafa Hazneci, SALT

“Kadıköy Eski İskele”; 2014-2017. Foto: Mustafa Hazneci, SALT

Fotogerçekçilik akımının Türkiye’deki ilk temsilcilerinden Nur Koçak’ın 1960’lar ile 2010’lar arasındaki desenleri ve resim serilerinden oluşan en kapsamlı sergisi SALT Beyoğlu ve SALT Galata’da gerçekleştiriliyor. 1981 tarihli bir seriden esinle adlandırılan Mutluluk Resimlerimiz, kadın dergilerinden Hollywood sinemasına popüler kültürün yaygınlaşması ve Türkiye’deki yansımalarını eleştirel bir gözlemci anlatıcı olarak irdeleyen sanatçının üretimine ayrıntılı bir bakış sağlıyor.

Mutluluk Resimlerimiz, SALT Beyoğlu’nun giriş mekânı Forum’da Vitrinler (1989-2019) serisinden bir seçkiyle başlar. Küreselleşen tüketim kültürünün İstanbul’un merkezindeki mağaza vitrinlerine etkisine bakan fotoğraf ve resimler, o zamana dek mahrem sayılan ürünlerin teşhire sunulmasıyla kadın bedeninin seyirlik bir nesne olarak kimliksizleştirilmesini sorgular. Boncuk işlemeler ve parlak taşlarla süslü file çorapların, dantelli iç çamaşırlarının ve türlü aksesuarın sokak imgeleriyle iç içe geçtiği Ebrusan Vitrini (1993-1996) yıllar sonra bu sergiyle Beyoğlu’na döner.

Koçak, üçüncü katta konumlanan Fetiş Nesneler (1974-1988) ve Nesne Kadınlar (1975-1979) serilerindeyse, Paris’te devlet bursuyla resim eğitimi alırken takip ettiği kadın dergilerinden görsel unsurları kullanır. Başlangıcı, “sanat pratiğinin miladı” olarak nitelediği, 1974 tarihli Vivre [Yaşamak] resmi olan Fetiş Nesneler’de, popüler tırnak cilası, ruj ve parfüm markalarının albenili fotoğraflarını işlev ve bağlamından kopararak anıtsal boyutlarda tuvale aktarır. Nesne Kadınlar’daki Kırmızı ve Siyah (1976) ve Hommage à Vasarely [Vasarely’ye Saygı] (1977) gibi işlerde de, iç çamaşırı, mayo ve bikini reklamlarının yüzü olmayan “anonim” kadınlarını resmeder.

Sanatçının yüzüne yer verdiği tek “arzu nesnesi” kadın, Türkiye sinemasının ilk yıldız oyuncusu, yapımcı ve yönetmen Cahide Sonku’dur. 1935’te Bataklı Damın Kızı Aysel filmiyle şöhret bulan Sonku, bağımsız duruşu ve Hollywood yıldızlarını andıran sarı saçlarıyla kısa bir sürede “Batılılaşma emeli”nin bir temsiline dönüşür. Koçak, tiyatro oyunlarından fotoğraflar ve filmlerden kareleri işlediği Cahide’nin Öyküsü (1996-2006) serisinde, 1960 öncesi kentli orta sınıfın beğenileri kadar, Sonku’nun üretimlerinden çok iniş çıkışlı hayatıyla gündeme getirilerek itibarsızlaştırılmasına vurgu yapar.

Bir subay kızı olan Koçak’ın çocukluk ve gençlik anılarıyla toplumsal belleğe kazınmış “mutluluk” mizansenlerini buluşturan serileri yapının ikinci katına yayılır. Anne babasının evlendiği 1930’dan 1950’lere özel günlerde, çoğu stüdyoda çekilmiş hatıra fotoğraflarını temel alan Aile Albümü (1979-2012), toplumun her üyesine belirli bir rol atadığı, ideal cumhuriyet ailesinin portresi gibidir: üniformalı baba figürü ailenin kurumsallığını, özverili anne figürü destek ve devamlılığı, özenle giydirilmiş çocuklarsa umutla bakılan geleceği yansıtır.

Mutluluk Resimleriniz (1981) serisi, sanatçının 1970’lerin sonunda katıldığı posta sanatı sergileriyle gitgide artan kartpostal kullanımını görünür kılar. Cağaloğlu’ndan toplama, romantizm temalı asker kartpostallarına müdahalelerle oluşturduğu bir dizi işe, bir dönem bağımsız bir kadın gazetesi olarak yayımlanan Kelebek’teki “Mutluluk Resimleriniz” köşesinden yola çıkarak yaptığı siyah beyaz çizimler eşlik eder. Kadın ve erkeğin birlikte görüldüğü kartpostalların yanı sıra sadece erkek fotoğraflarının yer aldığı bu köşeye odaklanan Koçak, deneyimler ve temsilleri arasındaki uyumsuzluğa dikkati çeker. SALT Beyoğlu’ndaki enstalasyon, 1982’deki gösteriminden bu yana ilk kez, serideki bütün kartpostalların her iki yüzünün incelenmesine olanak tanır.

Mutluluk Resimlerimiz, sanat tarihçisi Ahu Antmen ile SALT’tan Amira Akbıyıkoğlu tarafından programlanmıştır.

*

Nur Koçak Hakkında
Akademinin tariflediği katı kurallara karşın fotogerçekçi resimler yapmayı sürdüren Koçak, hem mecra ve teknik seçimindeki kararlılığı hem de feminist bakış açısına sahip üretimleriyle kadın kimliğinin yok sayıldığı ya da arka planda bırakıldığı sanat tarihsel anlatının dönüşümüne önemli katkılarda bulunur. Sanatçının İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdiği 1960 ile Millî Eğitim Bakanlığı’nın açtığı Avrupa Konkuru’nu kazanarak Fransa’ya gittiği 1970 arasındaki öğrencilik desenleri SALT Galata’da sergilenir. 1941 doğumlu Koçak, ilk resim çalışmalarını, ilk ve orta öğrenime devam ettiği TED Ankara Koleji’nde Turgut Zaim’le yapar. Liseyi bitirdiği Washington’da, soyut dışavurumcu Leon Berkowitz’in öğrencisi olur ve okulun “en iyi resim öğrencisi” seçilir. Akademi yıllarında öncelikle Adnan Çoker galerisinde; ardından Cemal Tollu ve Neşet Günal atölyelerinde çalışır. Serginin son bölümünü teşkil eden SALT Galata sunumu, Koçak’ın eskiz, kroki ve etütleri üzerinden söz konusu dönemde akademide egemen desen eğitimi anlayışını örneklendirir.

Etiketler: Ahu Antmen, Amira Akbıyıkoğlu, Mutluluk Resimlerimiz, Nur Koçak, SALT Beyoğlu, SALT Galata, sergi

Etkinlik Künyesi:


SALT Beyoğlu ve SALT Galata

 

Gün-Saat

Eylül 3 (Salı) 00:00 - Aralık 29 (Pazar) 00:00

Google takvimime ekle

SALT Perşembe Sineması Sonbahar Gösterimleri

26eyl05araSALT Perşembe Sineması Sonbahar Gösterimleri

Açıklama

SALT Perşembe Sineması’nın Eylül-Aralık programı, Muhsin Mahmelbaf’ın 1995 yapımı Salaam Cinema filmiyle başlıyor.

Daha fazla göster

Açıklama


SALT Perşembe Sineması’nın Eylül-Aralık programı, Muhsin Mahmelbaf’ın 1995 yapımı Salaam Cinema filmiyle başlıyor.



Salaam Cinema (Selam Sinema) (1995) filminden bir kare ©Makhmalbaf Film House

SALT Perşembe Sineması, 1990’lardaki kritik değişimlerin şehir ve uzantısındaki izdüşümleri üzerinden yakın geçmişin gerek bireysel gerekse toplumsal bellekteki yerini sorgulayan 11 filmle devam ediyor. 20. yüzyılın son dönemecinden şehir hikâyelerini bir araya getiren seçki, dönemin coğrafyaya göre ayrışan etkilerine güncel bir merakla bakıyor.

26 Eylül, 19.00 Salaam Cinema (Selam Sinema)
Yönetmen: Muhsin Mahmelbaf, 1995
75 dakika
Farsça; Türkçe ve İngilizce altyazılı

İranlı yönetmen Muhsin Mahmelbaf, sinemanın 100. yılını kutlamak üzere çekmeyi planladığı filmin oyuncu seçmeleri için yerel bir gazeteye ilan verir. Ortalama yüz kişinin başvurması beklenirken film yıldızı olma hayalleri kuran beş bini aşkın kişinin setin önüne yığılmasıyla arbede çıkar. Ortam sakinleyince durumu hızlıca gözden geçiren yönetmen, seçmeler üzerinden gerçekle kurguyu harmanlayan bir film yapmaya karar verir. Bu strateji değişikliğindeki rollerinden habersiz adaylar, kamera karşısına geçerek Mahmelbaf’ın sorularını yanıtlar, ardından yönetmenin kendilerine tariflediği şekilde rol yapar. Yönetmenin diyalogları ve adayların meşhur olmak için yeteneklerini sergileme çabalarıyla aslen kamera arkası veya deneme çekimi görüntülerinden ibaret kalacak bu çalışma filmin kendisi olur.

Sinemanın rolüne dokunaklı bir övgü niteliğindeki Salaam Cinema (Selam Sinema) (1995), 1990’lar İran’ından göz ardı edilmiş hikâyelere ve gündelik hayatın gerçeklerine sıra dışı bir açıdan ışık tutuyor.

*

3 Ekim, 19.00 Chris the Swiss (İsviçreli Chris)
Yönetmen: Anja Kofmel, 201890 dakika
Almanca, İngilizce, İspanyolca; Türkçe ve İngilizce altyazılı

Genç erkekler neden bu kadar savaş meraklısı? Savaşın eski Yugoslavya’yı kasıp kavurduğu 90’lardan bugüne değişen ne?

İsviçreli savaş muhabiri “Chris” Christian Würtenberg, 7 Ocak 1992 sabahı, Sırp işgali altındaki Hırvat şehri Vukovar’a 30 km uzaklıkta ölü bulundu. Uluslararası bir paralı asker birliğinin üniformasını giymişti. Birkaç hafta önce fiilen katıldığı birliğin komutanı Eduardo Rózsa-Flores, “İsviçreli Chris”i Sırp keskin nişancıların öldürdüğünü iddia etse de, otopsi sonucuna göre 27 yaşındaki adam atkısıyla boğulmuştu. Arkadaşının başına gelenleri araştırmak üzere Osijek’e giden İngiliz fotomuhabir Paul Jenks de, konuyla ilgili herhangi bir haber yapamadan 17 Ocak’ta vurularak öldürüldü.

Würtenberg hayatını kaybettiğinde 10 yaşında olan kuzeni Anja Kofmel, 20 yıl sonra bu trajik hikâyeyi öznel bir dille görselleştirmeye karar verdi. 2018’de gösterime giren siyah beyaz animasyon filmi Chris the Swiss (İsviçreli Chris), kuzenini kahraman olarak gören bir çocuğun naifliğinden savaş eleştirisi ve derin sorgulamalara uzanan bir anlatımla ilerliyor. Haber, günlük, söyleşi ve arşiv görüntüleri gibi kayıtlar eşliğinde hazırlanan ve belgesel ögeler içeren film, Würtenberg’in adımlarını takip ederek habercilik anlayışı, savaşa gitme nedenleri ve paralı askerlerle geçirdiği son günlerine dair “gerçeklere” ulaşmaya çalışıyor.

Chris the Swiss (İsviçreli Chris) (2018) filminden bir kare ©Urban Distribution International

*

10 Ekim, 19.00 Teret (Yük)
Ognjen Glavonić, 2018
Yönetmen: Ognjen Glavonić
98 dakika
Sırpça; Türkçe ve İngilizce altyazılı

NATO’nun Yugoslavya’yı bombaladığı 1999’da kamyon şoförlüğüyle geçinen Vlada, birtakım kurallara harfiyen uyması koşuluyla Kosova’dan Belgrad’a bir nakliye işi alır. Ne taşıdığına dair soru sorması yasaktır ve kargoyu sürekli kilit altında tutmak zorundadır. Hayatından hoşnutsuz adam, savaş yıkıntıları arasından umursamazca yol alırken birkaç kuralı ihlal eder. Vlada’nın bu zahmetli yolculukta başına gelenler ve sonuçlarıyla birer birer yüzleşeceği kararlar, II. Dünya Savaşı’ndan Miloşeviç yönetimindeki 1990’lara bölgenin ihtilaf ve çelişkilerle dolu geçmişine ayna tutar.

Yönetmen Ognjen Glavonić, doğup büyüdüğü Pančevo’da çektiği bu filmini “tecrit ve işgal” kelimeleriyle niteliyor. Dünya prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yapan Teret (Yük) (2018), 20 yıllık bir sessizliği bozarak savaşın ahlaki ve toplumsal etkilerini ortaya koyuyor; bir ülkenin geçmiş hatalarının nasıl kaçınılmaz şekilde gelecek kuşakların sırtına yüklendiğine işaret ediyor.

Teret (Yük) (2018) filminden bir kare ©Non-Aligned Films

*

17 Ekim, 19.00 Solidarity (Dayanışma)
Lucy Parker, 2019
Yönetmen: Lucy Parker
76 dakika
İngilizce; Türkçe altyazılı

“Lucy Parker, fişlenmiş işçilerle birkaç yıldır yakın çalışmalar yürütüyor. Onu bizden biri olarak kabul edip aramıza aldık. Bu hikâyenin gerçekleri kadar duygusal yönlerini ancak bir sanatçı kitlelere ulaştırabilir.” Birleşik Krallık Fişlemeye Karşı Destek Grubu Sekreteri Dave Smith

1992’de sendikal hareket karşıtı gizli bir birlik olarak kurulan The Consulting Association tarafından inşaat sektöründe çalışan 3213 kişi fişlendi. Birliğe ödeme yapan şirketlere, sağlık ve güvenlik meseleleriyle geç maaş alımına itiraz ederek, politikaya karışarak “sorun çıkaran” işçilerin dosyalarına erişim sağlandı. Kara listedeki her işçinin sendikal ve siyasi faaliyetleri kayıt altına alındı ve uzun süre boyunca herhangi bir yerde çalışmalarının önüne geçildi. Gelecek kaygısı ve yoksullukla mücadele ederken özel hayatları da sekteye uğrayan işçilerin iddialarının komplo teorisinden ibaret olduğu düşünüldü, ta ki söz konusu listenin 2009’da ifşasıyla adalet mücadelesi başlayana kadar.

Kingston University’de film yapımı üzerine ders veren sanatçı ve yönetmen Lucy Parker’ın belgesel filmi Solidarity (Dayanışma) (2019), fişlenmiş inşaat işçileriyle davalarını inceleyen hukuk öğrencileri ve diğer sektörlerden sendika aktivistlerini bir araya getirerek değişimin önünü açan kolektif eylemlerin önemine dikkati çekiyor. Dört yılı aşkın yürütülen araştırmalara dayanan film, 90’lardan bu yana haksızlığa uğrayan bir işçi topluluğu üzerinden insan hakları ve çalışma hayatına dair kritik sorular soruyor.

Lucy Parker’ın Solidarity (Dayanışma) (2019) filmi için fotoğraf: Nick Gordon Smith

*

24 Ekim, 19.00 Ranenyy Angel (Yaralı Melek)
Emir Baigazin, 2016
Yönetmen: Emir Baigazin
112 dakika
Kazakça, Rusça; Türkçe ve İngilizce altyazılı

Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Kazakistan, 1990’ları şiddetli ekonomik ve toplumsal sıkıntılarla geçirir. Bu kaos ve mücadele döneminde masumiyetini kaybeden dört gencin hikâyesine odaklanan film (2016), iç çatışmalarından ahlaki ikilemlerine ücra bir köyde çocukluktan yetişkinliğe geçmenin acımasız zorluklarını anlatıyor.

Babası kısa süre önce hapisten çıkan Zharas, evi geçindirmek için bir değirmende çalışır. Sesinin güzelliğinden dolayı hep dalga geçilen Balapan (“Chick”) bir yetenek yarışmasına hazırlanmaktadır. Satıp para yapmak için metal artıkları toplayan Zhaba’nın (“Toad”) yolu, civardaki yetimhaneden üç tekinsiz oğlanla kesişir. Tıp okumayı planlayan Aslan ise, kız arkadaşının hamile olduğunu öğrenir… Peki bu gençler, nasıl daha derin yaralar almadan güçlüklerle yüzleşip hayata tutunabilir?

Yönetmen Emir Baigazin’in gençlerin varoluşu, karmaşık ilişkileri ve sancılı geçiş yıllarına dair çektiği üçlemenin ikinci filmi olan Ranenyy Angel (Yaralı Melek) dünya prömiyerini Berlin Uluslararası Film Festivali’nde yaptı.

Ranenyy Angel (Yaralı Melek) (2016) filminden bir kare ©Capricci

*

31 Ekim, 19.00 ZONA (Bölge)
Clayton Vomero, 2019
Yönetmen: Clayton Vomero
66 dakika
Rusça; Türkçe ve İngilizce altyazılı

Arkadi ve Boris Strugatski’nin Piknik na obochine (Uzayda Piknik) (1971) bilim kurgu romanında bahsi geçen Zona (“3OHA”), Rusya’da yaşayan çoğu kişi için hapishane anlamına geliyor. İtalyan-Amerikalı sanatçı ve yönetmen Clayton Vomero ise bu kavramı, insanların bir fantezi dünyasında yaşamasına imkân tanıyan, gitgide özgün hâllerini yitirip tamamen bir “kopya görüntü”ye dönüştükleri bir tüketim kültürü balonu olarak işliyor.

Rusya ve Ukrayna’da çekilen ZONA (Bölge), 1990’ların başından bugüne uzanan iki bölümden oluşuyor. İlk bölüm bu iki ülkede Batı kültürünü ilk benimseyen önemli kültür insanları ve döneme dair görüşlerine yer verirken ikinci bölüm söz konusu mirası devralan genç kuşaklara odaklanıyor. 2019 yapımı belgesel film, Moskova, Vladimir, St. Petersburg ve Kiev’de bir grup muhalif genç üzerinden temsiliyet, tüketim ve aidiyet algısındaki dönüşümlerin gündelik hayattaki yansımalarına bakıyor.

ZONA (Bölge) (2019) filminden bir kare ©SomeSuch

Garanti BBVA Mortgage desteğiyle 26 Eylül’den 5 Aralık’a her Perşembe saat 19.00’da gerçekleştirilecek Perşembe Sineması gösterimleri herkesin katılımına açıktır. Katılımın ücretsiz olduğu etkinliklere rezervasyon yapılmamaktadır.

Etiketler: 

Etkinlik Künyesi:


Salt Beyoğlu

 

Gün-Saat

Eylül 26 (Perşembe) 00:00 - Aralık 5 (Perşembe) 00:00

Google takvimime ekle

Kibele’nin Hafızası

08eki(eki 8)00:0031ara(ara 31)00:00Kibele’nin Hafızası

Açıklama

Kuruluşundan bu yana Kibele Sanat Galerisi’ne konuk olan sanatçıların Türkiye İş Bankası koleksiyonuna dâhil olan eserlerinden oluşturulan bir seçki, İş Sanat’ın 20. sezonu vesilesiyle yıl sonuna kadar Kibele Sanat Galerisi'nde görülebilecek.

Daha fazla göster

Açıklama


Kuruluşundan bu yana Kibele Sanat Galerisi’ne konuk olan sanatçıların Türkiye İş Bankası koleksiyonuna dâhil olan eserlerinden oluşturulan bir seçki, İş Sanat’ın 20. sezonu vesilesiyle yıl sonuna kadar Kibele Sanat Galerisi’nde görülebilecek.



Eren Eyüboğlu

Burhan Doğançay

Kuruluşundan günümüze; plastik sanatlarının usta isimlerini ağırlayan İş Sanat Kibele Sanat Galerisi, yeni sezonunu “Kibele’nin Hafızası” başlıklı karma bir sergiyle açıyor. İş Sanat’ın 20. sezonu vesilesiyle Kibele’de bugüne kadar gerçekleşen sergileri hatırlamak ve sanatçılarını anmak üzere düzenlenen serginin küratörlüğünü Emre Zeytinoğlu üstleniyor.

Nedim Günsür

19’uncu yüzyılın en önemli deniz ressamlarından İvan Ayvazovski’nin 100’üncü ölüm yıldönümünde düzenlenen bir sergiyle açılan Kibele Sanat Galerisi bugüne kadar sanatın usta isimlerinin değerli eserlerine ev sahipliği yaptı. Türkiye İş Bankası’nın Cumhuriyet’in ilk döneminden itibaren oluşturmaya başladığı sanat koleksiyonu da Galeri’de açılan sergilerden eklenen eserlerle zenginleşmeye devam etti. “Kibele’nin Hafızası” bu koleksiyona son yirmi yılda dâhil olan yapıtlardan bir bölüm olarak karşımıza çıkıyor ve sanatseverlere kapsadığı dönemi tekrar değerlendirme olanağı veriyor. Sergide, zengin ve köklü bir koleksiyona eklenmiş yapıtlar, eski-yeni tüm eserleri oluşturan bir tarihin ve “hafıza” kavramının ele alındığı bir konseptle sunuluyor.

Naile Akıncı

Sanat tarihçisi, seramik sanatçısı, yazar ve akademisyen Emre Zeytinoğlu tarafından hazırlanan sergi, Kibele Sanat Galerisi’nde yılsonuna kadar ziyaret edilebilecek.

Etiketler: 

Etkinlik Künyesi:


İş Sanat Kibele Sanat Galerisi

A: İş Kuleleri, Levent / İstanbul
T: (0212) 316 15 80
E. iletisim@issanat.com.tr

 

Gün-Saat

Ekim 8 (Salı) 00:00 - Aralık 31 (Salı) 00:00

Google takvimime ekle

"Mevsimler” Resim Sergisi

16eki(eki 16)00:0027ara(ara 27)00:00"Mevsimler” Resim Sergisi

Açıklama

Veysel Günay, Zafer Gençaydın, Chung Young İl ve Canan Atalay’ın yapıtlarının yer aldığı Mevsimler sergisi 16 Ekim günü Atlas Sanat Galerisi'nde ziyaretçilere açılıyor.

Daha fazla göster

Açıklama


Veysel Günay, Zafer Gençaydın, Chung Young İl ve Canan Atalay’ın yapıtlarının yer aldığı Mevsimler sergisi 16 Ekim günü Atlas Sanat Galerisi’nde ziyaretçilere açılıyor.

Yılın dört dönemini oluşturan mevsimlerin her biri kendisine ait fiziksel değişiklikleri gözlerimizin önüne sermektedir. İlkbahar, topraktaki uyanışı, çevrenin yeşile bürünmesidir. Yaz sıcaklığıyla denizle buluşmaya, dinginleşmeye ve rahatlamaya imkan verir. Sonbahar, yaprakların dökülmeye başlaması, rüzgarın yarattığı ritim ve sarı rengin öne çıkışını gözler önüne serer. Kış soğukluğu, durağanlığı ile beyaz rengi öne çıkarır.

Atlas Sanat Galerisi, koleksiyonundan seçtiği yapıtlarla yılın ılım noktaları ve gündönümleriyle ayrılan dört bölümünü, “Mevsimler” başlığıyla bir araya getiriyor. Veysel Günay, Zafer Gençaydın, Chung Young İl ve Canan Atalay’ın yapıtlarının yer aldığı bu seçki, mevsimlerin karakterine dikkat çekiyor. Doğal dünyanın gücüne rağmen  kırılganlığıyla yüzleştiğimiz bu çağda, yazda kışı, kışta yazı yaşarken, “Mevsimler” sergisi, dört mevsimin çekici güzelliğine, gündönümlerin geçişine ve doğanın önemine işaret ediyor. İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış sıralamasıyla yapılan bu seçki gündönümlerinin yeşille, sarıyla, kırmızıyla ve beyazla temsil edilişlerini gösteriyor.  

Türkiye’nin en güzel doğasına sahip olan Karadeniz bölgesinde doğup, gençliğini orada yaşayan Veysel Günay, özünde oluşturmacılık ve dışavurumu taşıyan, kendi içerisinde yaşadığı ve yaşattığı dünyayı renklerin gizil gücüyle açığa çıkarır. “Hayali resim yapmaktan hoşlanmadığını”, onun için “resimlerine çıkış noktası olarak her zaman doğayı aldığını” söyleyen sanatçı kaynağını ‘yaşanmışlık”tan alan resimleriyle peyzaj resminde özgün yerini her zaman korumaya devam etmektedir. Kompozisyonlarında özenli olarak seçilen renk ve ışık uygulamalarıyla ortaya çıkarılan öğeler önümüze yeni bir pencere gibi açılır. Tuvalin sınırlarına karşın, sonsuz ve sınırsız bir dünya, abartısız bir perspektifle, önümüzde durmaktadır. Ufku keşfederek, yakınlaştırarak peyzajın geri planını öne çekerek resmin anıtsallık etkisini ortaya çıkarır. İlkbaharla özdeş olan yeşili maviyle, turkuazla buluşturur. Keskin bir bakışın deldiği bir bilinçle doğaya yaklaşır.

Kandinsky’ rengi, ışığın yansımasıyla ortaya çıkan bir sonuç olmaktan ziyade, “manevi bir titreşim” olarak tanımlar. Almanya’da “Yeni Vahşiler Grubu’yla başlattığı soyut dışavurumcu resim anlayışını ısrarlı bir şekilde sürdüren Zafer Gençaydın da sessiz bir uzamda “manevi titreşim”in somutlanmış biçimlerini temsil eden çalışmasıyla bu sergide yer alıyor. Sanata ve yaşama dinamik bir süreç olarak bakan sanatçı, insan doğa ve toplumsal olayların dramatiğini coşkuyla, tutkuyla dile getirir. Doğa iç dünyasının katıksız dışavurumu olarak biçimlenir. Griye hapsedilen bir atmosferde sarının coşkusunu, sonbaharın ve bu hüzün çağının titreşimini hissederiz. 

Galeri Koleksiyonu’nda yer alan Güney Kore’nin seçkin sanatçıları arasında yer alan Chung Young İl’in sessizliği ve kudretiyle çekim alanına aldığı dağları konu alan çalışması, insanın varlığını adeta yok sayar. Soğuk karlı dağların üzerinde süzülen kuşun azametini hissettiren resmi bizleri derinliklere, sonsuzluklara kucak açtırır. Budizm’de “inziva ve aydınlanma alanlarıdır dağlar”. Doğanın görünen gerçekliğini ince bir titizlikle inceleyen Young İl, geniş açılı dağ peyzajında göğün şiirsel öyküsünü yansıtır. Yarattığı etkiyle, sınırları belirlenmiş alandan çıkan izleyici, Kış mevsiminin soğuk ve uzun derinliklerine dalabilir. Gözün uzaklarda görebildiği alanla yüzleşebilir. Beyaz ve siyahın soğukluğuna meydan okuyan kuşun uçma özgürlüğünde, Kışın dağlarla bütünleşmesini ve aydınlanmasını duyumsarız. 

Canan Atalay, uzak kalan bir çok şeyi birbirine bağlayan duygu ve tutkuyla yoğrulan sığınakları resmettiği küçük tablet resimleri yanında tuval üzerine akrilik ve yağlıboya çalışmalarıyla sergide yer alıyor. Gözlemledikleriyle, hatırladıkları mekan izlerinin duyumsal etkilerini kuşatan portreler, peyzajla bütünleşirler. Mekanlar arasında tekrarlanan sarmallar, yatay planlar, geçişler, uzaklıklar gözlemlenenle içselleştiren duygular arasında bağlantı kurarlar. Sarının hüznü, beyazın maviyle bütünleşen soğukluğu, yeşilin sakinliği, kırmızı ve turuncuyla sıcaklaşan düşler güzün, kışın, baharın, yazın renklerini bir araya getirir. 

Sergi 16 Ekim – 27 Aralık 2019 tarihleri arasında kadar Atlas Sanat Galerisi’nde görülebilir.

Etiketler: 

Etkinlik Künyesi:


Atlas Sanat Galerisi, Ankara

A. Cinnah Cad. 19/1 Çankaya Ankara
T. +90 312 468 59 04
E. atlassanat@gmail.com 

 

Gün-Saat

Ekim 16 (çarşamba) 00:00 - Aralık 27 (Cuma) 00:00

Google takvimime ekle

Retro-inspective

24eki(eki 24)00:0027ara(ara 27)00:00Retro-inspective

Açıklama

Doç. Dr. Oğuz Haşlakoğlu'nun yağlıboyadan özgün baskıya farklı mecralardaki çalışmalarının retrospektif olarak izlenebileceği "Retro-inspective" adlı sergisi 24 Ekim günü ziyarete açılıyor.

Daha fazla göster

Açıklama


Doç. Dr. Oğuz Haşlakoğlu’nun yağlıboyadan özgün baskıya farklı mecralardaki çalışmalarının retrospektif olarak izlenebileceği “Retro-inspective” adlı sergisi 24 Ekim günü ziyarete açılıyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi, İTÜ GSB Bölüm Başkanı Doç. Dr. Oğuz Haşlakoğlu‘nun yağlıboyadan özgün baskıya farklı mecralardaki çalışmalarının retrospektif olarak izlenebileceği sergi 24 Ekim 2019 Perşembe günü saat 16:00’da ziyarete açılıyor.

‘Sayısal Sûretler’ serginin içindeki sergi olarak kurgulandı. Bu sergi bir yandan da asıl sergiyi de ‘hack’leyen bir çalışma ve dijital imkanlar içinde varlık ve yokluk kavramlarını sorguluyor.

Oğuz Haşlakoğlu’nun sergi için ifade ettikleri; ‘Sayısal Sûretler’ “Digital images”in birebir Türkçe çevirisi ancak işte bazen bu tür ‘naif’ çeviriler böyle kendiliğinden başka bir dilin sahnesinde tümüyle farklı bir anlama da bürünebiliyorlar. ‘Sayısal Sûretler’ bu anlamda Türkçe’de birden bire ‘sayının sûret bulmasına’ dönüşüyor; tıpkı Platon’un yaklaşık 2500 yıl önce Timaios diyaloğunda Theos’un (Tanrı) demiourgos (Yaradan) sıfatıyla kosmos’u teşekkül ve tesisinde kullandığını söylediği eidos (sûret mahiyeti; nitelik) ve aruthmos’un (sayı; nicelik) iç içeliğinde olduğu gibi. Bu tasvirlerde büründükleri sûretler itibariyle sayılar 0 ve 1’den ibaret görünse de -0’ın ‘yutan sayı’ olduğunu hatırlayarak- ontolojik arka planlarında asıl anlamlarını veren ve en temel karşıtlık olan ‘varlık ve yokluk’ kavramlarını barındırıyorlar. Böylece hiçlikten doğan ve hiçliğe iade olunan bu sûretler apansız doğuş ve yok oluşları içinde tıpkı sinema makinesinin karelerinde olduğu gibi sürekliliklerini borçlu oldukları zaman ve mekânın içinde birden bire yakalanarak ele geçirilmiş olmalarının hayretini yapanın nezdinde aslî soru olarak taşıyorlar: Biz burada ne arıyoruz?

İTÜ RSG, İTÜ Ayazağa Yerleşkesi – Rektörlük Binası giriş katında yer alıyor. Oğuz Haşlakoğlu’nun “Retro-inspective” isimli sergi 27 Aralık 2019 tarihine kadar her gün 09:00-20:00 saatleri arasında gezilebilir. İTÜ dışından tüm sanatseverlere açık olan galeri, ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.

Ayrıntılı bilgi için tıklayın

 

*

Oğuz Haşlakoğlu Hakkında

1964 yılında Trabzon’da doğdu. 1983’de TED Ankara Koleji’nden mezun oldu. 1983-86 arasında Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümüne devam etti. 1986 yılında Mimar Sinan Üniversitesi (MSÜ) Resim Bölümü’ne girdi. 1991 yılında Lisans, 1993 yılında aynı üniversitede Resim alanında Yüksek Lisans derecesi aldı. 1999 yılında Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Yüksek Lisans Programı’ndan mezun oldu. 2003 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde (MSGSÜ) Resim alanında Sanatta Yeterlik derecesi aldı. 1995-99 yılları arasında İTÜ’de üç yıl ve Kocaeli Üniversitesi’nde bir yıl kuramsal ve uygulamalı dersler verdi. Yurt içi ve dışında çok sayıda kişisel ve grup sergileri açtı, karma sergilere katıldı, konferans ve seminerler verdi, yarışmalarda jüri üyeliği yaptı. Temel kuramsal çalışma alanları olan sanat felsefesi ve estetik başta olmak üzere çeşitli hakemli, uluslararası ve kültür sanat dergilerinde makaleleri yayınlandı. Sanatçı kitapları ve kataloğu metin yazarlığı ve editörlüğü yaptı, sanat eleştirileri yazdı. “Platon Düşüncesinde Tekhnê: Sanat ve Felsefenin Ortak Kökeni” (2016) isimli bir kitabı bulunmaktadır. Hâlen, İstanbul Teknik Üniversitesi ‘Güzel Sanatlar Bölümü’ başkanlığı yapmaktadır ve İstanbul Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümünde Doçent Öğretim Üyesi olarak ‘Temel Tasarım ve Görsel Sanatlar’, ‘Sanat Felsefesi’ ve ‘Estetik’ alanlarında dersler vermekte ve çalışmalarını sürdürmektedir.

Etiketler: 

Etkinlik Künyesi:


İTÜ Rektörlük Sanat Galerisi

A. İTÜ Ayazağa Kampüsü İTÜ Rektörlük Binası Giriş Katı Maslak-Sarıyer-İstanbul

 

Gün-Saat

Ekim 24 (Perşembe) 00:00 - Aralık 27 (Cuma) 00:00

Google takvimime ekle

Tanrı Kompleksi

31eki(eki 31)00:0007ara(ara 7)00:00Tanrı Kompleksi

Açıklama

Evren Sungur’un beşinci kişisel sergisi Tanrı Kompleksi, 31 Ekim-7 Aralık 2019 tarihleri arasında Art On İstanbul’da görülebilir.

Daha fazla göster

Açıklama


Evren Sungur’un beşinci kişisel sergisi Tanrı Kompleksi, 31 Ekim-7 Aralık 2019 tarihleri arasında Art On İstanbul’da görülebilir.

İsimsiz, 2019 Tuval üzerine karışık teknik 160x140cm ©Kayhan Kaygusuz

Evren Sungur, son iki yıldır üzerinde çalıştığı seri ile çok tanrılı inanışlar etrafında gelişen toplum düzeni konusuna eğiliyor ve bu zengin mitolojiden beslenerek günümüz insanına bakıyor.

Evren Sungur, Tanrı Kompleksi sergisi için iktidar tarafından sipariş edilen ve insan eliyle yapılan arkaik tanrı heykellerini merkeze alıyor ve bu merkezin referansları ile bugünün tanrılaştırılan bireylerini düşlüyor. Sungur’a göre, geçmişte, yöneten sınıfın kendisinden daha yüce, tanrıya ait bir gücü sahiplenerek kurduğu düzen, bugün önce liderlerin sonra da bireylerin tanrılaştırılmasına karşılık geliyor. Sungur, serginin esas meselesi olarak işaret ettiği “abartılan bireyselliği”, resmin merkezine yerleşen tanrısal, heybetli figürlerle ele alıyor.

Anadolu medeniyetlerinin ürettiği tanrılardan ilham alan sanatçı, kutsal sayılan hayvanlar ile birleştirilerek yaratılan tanrı tasarımlarının, dönemin malzeme ve teknik kısıtlamalarıyla geliştirilen kunt biçimlerinden hareket ediyor. Nihayetinde resimde sembolize edilen tanrılar, görkemli görünüşlerinin arkasında bir trajediyi taşıyorlar: kısa kanatlarıyla uçamayan gök tanrısı gibi yüklendikleri işleve uygun bir donanımdan mahrumlar.

Evren Sungur resminde zemini kuran peysaj, arka planda belirgin biçimde sürerken, kalabalık figürler ve yoğun kompozisyon elemanları, bu sergi ile birlikte yerini büyük lekelere, tekli figüre ve espasa bırakıyor. 

Sergi, 31 Ekim-7 Aralık 2019 tarihleri arasında ziyaret edilebilir.

*

Evren Sungur hakkında

1980 İstanbul doğumlu Evren Sungur, Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde lisans programını tamamladı ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde heykel eğitimi aldı. “Canlı Yayın” (Akademililer Sanat Merkezi, İstanbul, 2010), “Gövde Gösterisi” (Galeri Zilberman, İstanbul 2012), “Organik Makineler: Bir Heykel İçin Eskiz” (Summart Sanat Merkezi, İstanbul, 2015) ve “Personator” (Art On İstanbul, 2017) adlı üç kişisel sergi gerçekleştirdi. “100 Painters of Tomorrow” (Beers Contemporary, Londra, 2014) ve START London (Londra, 2016)’da eserleri sergilendi. İstanbul, Berlin, Marakeş, Basel ve Londra’da sanat fuarlarına katıldı. Thames & Hudson tarafından yayımlanan 100 Painters of Tomorrow adlı kitapta çalışmalarıyla yer aldı. Çalışmalarına İstanbul, Moda’daki atölyesinde devam ediyor.

Etiketler: 

Etkinlik Künyesi:


Art On İstanbul

 

Gün-Saat

Ekim 31 (Perşembe) 00:00 - Aralık 7 (Cumartesi) 00:00

Google takvimime ekle

Autopoiesis

05kas00:0014ara(ara 14)00:00Autopoiesis

Açıklama

Yapıtlarında mimari yapıların statikliğinden sistemin dinamikliğine doğru bir geçişe odaklanan Semih Zeki, Autopoiesis isimli yeni sergisi ile 5 Kasım - 14 Aralık tarihleri arasında Bozlu Art Project Mongeri Binası’nda.

Daha fazla göster

Açıklama


Yapıtlarında mimari yapıların statikliğinden sistemin dinamikliğine doğru bir geçişe odaklanan Semih Zeki, Autopoiesis isimli yeni sergisi ile 5 Kasım – 14 Aralık tarihleri arasında Bozlu Art Project Mongeri Binası’nda.

Autopoiesis Başlangıç, 135×150 cm, 2019

İlk ortaya çıktığında canlı sistemlerin varlıklarını sürdürebilmek için sürekli yenilenmelerine işaret eden “Autopoiesis” kavramı, zamanla psikoloji, toplum bilimleri, mimari gibi alanlarda, kendini sürekli kendi parçalarından yeniden üretme anlamıyla kullanılmaya başlar. Bu kavram Semih Zeki’nin resimlerinde karşımıza çıkan üst üste gelen katmanlar ile bire bir örtüşür. Sanatçı önce bütünü parçalar, sonra parçaları bir araya getirerek dönüştürür ve yeniden üretir. Sanatçının “Resmin resme yolculuğu” olarak tanımladığı bu süreçte karşımıza çıkan mimari konstrüksiyonları tamamlamayı izleyicinin zihnine bırakarak bizi de bu sürece dahil eder. 

Semih Zeki, düşüncenin resmin önüne geçmemesi gerektiğini düşünür ve bu nedenle resmin üretim sürecinde kendi yolculuğuna girmesini ve sürprizlere açık olmasını ister. Tarihselin değil güncelin peşindedir. “Fikrimce sanatçının her daim sınırsız bir değişim içinde olması ve sürekli kendi farkındalığı üzerinden bir dinamizmi yaşaması gerekir. Bu durum elbette beraberinde tamamlanmamışlığı ve sanatçının tatminsizliğini getirecektir” sözleri ile açıkladığı üretim sürecinde bir tekrara değil kendini geliştiren, değiştiren ve sürekli yeniyi yeniden üreten bir döngüye gönderme yapar. 

Autopoietik, 150x120cm, tuval üzerine karışık teknik, 2019

Semih Zeki, Autopoiesis isimli yeni sergisinde yıkımlar, yığınlar, yeniden inşa olanlar arasındaki kendini yenileyen döngüye yer veriyor. Sergi 14 Aralık’a kadar Bozlu Art Project Mongeri Binası’nda ziyaret edilebilir.

Kaotik, Kağıt üzerine karışık malzeme, 180×140 cm, 2019

 

*

Semih Zeki hakkında 

1981 yılında Bolu’da doğan Semih Zeki, Marmara Üniversitesi Resim Bölümü’nden mezun olur. Işık Üniversitesi Sanat Kuramı ve Eleştiri Bölümü’nde yüksek lisans öğrenimini tamamlayan Semih Zeki ilk kişisel sergisini 2010 yılında “Benim Doğamdan Sizin Gördükleriniz” başlığı ile Ütopya Platform’da açmıştır. 2012 yılında Artgalerim Nişantaşı’nda “Tehdit” başlıklı sergisini açan sanatçı 2015 yılından itibaren Bozlu Art Project ile çalışmalarına devam etmektedir. Bozlu Art Project’te 2015 yılında “Brüt Katmanlar” ve 2017 yılında “Demolition” başlıklı sergilerini açan sanatçı üretimlerini İstanbul’daki atölyesinde sürdürmektedir.

Etiketler: 

Etkinlik Künyesi:


Bozlu Art Project Mongeri Binası

A: Mongeri Binası, 19 Mayıs Mahallesi Dr. Şevket Bey Sokak No:5 İstanbul

 

Gün-Saat

Kasım 5 (Salı) 00:00 - Aralık 14 (Cumartesi) 00:00

Google takvimime ekle

Murat Germen; Merdiven: Adım Adım

06kas(kas 6)00:0014ara(ara 14)00:00Murat Germen; Merdiven: Adım Adım

Açıklama

Merdiven Art Space, 6 Kasım - 14 Aralık 2019 tarihleri arasında fotoğrafçı Murat Germen’in kişisel sergisi “Merdiven: Adım Adım” ile ikinci yılını kutluyor.

Daha fazla göster

Açıklama


Merdiven Art Space, 6 Kasım – 14 Aralık 2019 tarihleri arasında fotoğrafçı Murat Germen’in kişisel sergisi “Merdiven: Adım Adım” ile ikinci yılını kutluyor.

Mülkiyet/mülksüzleştirme, aşırı kentleşme, katılımcı vatandaşlık, doğanın tahribatı, iklim değişikliği, küresel ısınma gibi konuları odağına aldığı ve fotoğrafı bir ifade ve araştırma aracı olduğu kullandığı çalışmalarıyla tanınan Murat Germen; bu kez Merdiven Art Space için özel olarak kurguladığı enstalasyonu izleyiciyle buluşturuyor. Mekânın kamusal alandaki konumuyla birlikte ismine de bir referans niteliğindeki “Merdiven: Adım Adım” başlığını taşıyan sergi; kavramsal açıdan merdivenin soyut ve somut işlevlerini tartışmaya açıyor.

Çıkması zor ve uzun, inmesi kolay ve kısa bir fonksiyonel yapı olarak merdivenin durup dinlenme, oturma, ara verme ve düşünme süreçlerinden kopukluğuna vurgu yapan sanatçı; aşağısı ve yukarısı kavramlarının göreceli anlamını masaya yatırıyor. Yalnızca inmek ve çıkmakla meşgul olan insan zihninin, gündelik yaşama ait nesnelere karşı üretmekte zayıf kaldığı potansiyel çağrışımları uyandırmayı hedefleyen sergi; izleyiciye bizzat kendisiyle karşılaşacağı gerçeküstü bir ortam sunuyor.

Murat Germen, kendi imzasını taşıyan fotoğrafik öğelerle beslediği yerleştirmeyi; ziyaretçilerin hedefsizlik içerisindeki iniş, çıkış ve bekleyişleriyle kendi iradelerinin sınırlarını sorgulayacağı bir araç haline getiriyor. Ulaşmaya çabalanan nokta için atılan adımların, tırmanılan basamakların nicelik ve niteliğinin başkaları tarafından belirlenmiş olması gerçeğine işaret eden Germen; mimariyle olan yoğun ilişkisi süresince yaptığı çıkarımları kavramsallaştırarak paylaşıma açıyor. Özgür irade, amaç ve yol denklemini yeniden kurgulayan sanatçı; söz konusu yolda çıkılacak merdivenin biçim ve içerik bakımından sindirilmesi, değerlendirilmesi, yukarısı ve aşağısı hakkındaki kalıplaşmış söylemlerin sorgulanması için deneysel bir alan sağlıyor. İzleyiciye, bu sembolik merdiveni adım adım tırmanırken kendi yüksekleri ve asansörleriyle yüzleşmek kalıyor.

Sergi 14 Aralık’a kadar ziyaret edilebilir.

Etiketler: 

Etkinlik Künyesi:


Merdiven Art Space

A. Meclis-i Mebusan Cad. No: 31 Murat Han Kat: 1 Fındıklı, Beyoğlu İstanbul

 

Gün-Saat

Kasım 6 (çarşamba) 00:00 - Aralık 14 (Cumartesi) 00:00

Google takvimime ekle

SALT Perşembe Sineması Sonbahar Gösterimleri

07kas05araSALT Perşembe Sineması Sonbahar Gösterimleri

Açıklama

SALT Perşembe Sineması’nın Kasım-Aralık programı, Sergei Loznitsa’nın 2015 yapımı Sobytie (Olay) filmiyle 7 Kasım’da başlayacak.

Daha fazla göster

Açıklama


SALT Perşembe Sineması’nın Kasım-Aralık programı, Sergei Loznitsa’nın 2015 yapımı Sobytie (Olay) filmiyle 7 Kasım’da başlayacak.

mid90s [90’lar Ortası] (2018) filminden bir kare ©A24

Sobytie [Olay] (2015) filminden bir kare ©Atoms & Void

Salt Perşembe Sineması, 1990’lardaki kritik değişimlerin şehir ve uzantısındaki izdüşümleri üzerinden yakın geçmişin gerek bireysel gerekse toplumsal bellekteki yerini sorgulayan 5 filmle Kasım ve Aralık’ta da devam ediyor. 20. yüzyılın son dönemecinden şehir hikâyelerini bir araya getiren seçki, dönemin coğrafyaya göre ayrışan etkilerine güncel bir merakla bakıyor. Herkesin katılımına açık gösterimler, her Perşembe saat 19.00’da SALT Beyoğlu’ndaki Açık Sinema’da.

7 Kasım, 19.00 Sobytie [Olay] (2015)
Yönetmen: Sergei Loznitsa
74 dakika
Rusça, İngilizce; Türkçe ve İngilizce altyazılı

Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov’a karşı Ağustos 1991’de düzenlenen darbe girişimi, Sovyetler Birliği’nin çözülme sürecini nasıl tetikledi? Üç gün süren olayda Gorbaçov ev hapsinde tutuldu, darbecilerin ele geçirdiği televizyon ve radyo kanallarında haber yayınları kesilip Çaykovski’nin Kuğu Gölü eseri çalındı, Moskova’nın Beyaz Saray’ı çevresinde kalabalık protesto gösterileri yapıldı. Bu olayın geleceklerini değiştireceğine inanan şaşkın, korkmuş, heyecanlı ve çaresiz insanlar Leningrad sokaklarına akın etti.

Ukraynalı yönetmen Sergei Loznitsa’nın 2015 yapımı belgesel filmi Sobytie [Olay], çeyrek asır önce yaşanan bir tarihî kırılmayı etkileyici arşiv görüntüleriyle bugüne taşıyor. O dönem “Rus demokrasisinin yeniden doğuşu” olarak nitelenen olaya dair yanlış kanılar, propagandalar ve spekülasyonlardan sıyrılarak üç gün içerisinde gerçekte neler olup bittiğini anlamaya çalışıyor: Leningrad’ın Saray Meydanı’nda toplanan kalabalıklar için itici güç neydi? Bu görüntülerle aslen neye tanıklık ediyoruz; rejimin çöküşüne mi, yoksa yaratıcı bir şekilde markasının değiştirilmesine mi? Kameraya bakan bu insanlar kim; galipler mi, yoksa kaybedenler mi?

*

14 Kasım, 19.00 Nëntor i ftohtë [Kasım Soğuğu] (2018)
Yönetmen: İsmet Sijarina
93 dakika
Arnavutça; Türkçe ve İngilizce altyazılı

1990’ların başı; özerkliği kaldırılıp parlamentosu dağıtılmış Kosova’da soğuk kış günleri. Bir kamu kuruluşunda arşivci olarak görev yapan Fadıl’ın eşi, iki çocuğu ve felçli babasıyla yaşadığı apartmanın ısıtma sistemi çalışmaz; bölgede elektrik kesintileri gitgide artar. Gerginliğin hâkim olduğu Priştine kar altındadır; ailenin döküntü hâldeki arabasının motoru sürekli buz tutar. Bu çetin şartlara karşın iyimserliğini koruyan Fadıl, Arnavutların çalışma, sağlık sigortası, çocuk yardımı ve lojman gibi haklarının ellerinden alınmasını protesto amaçlı istifalar başlayınca büyük bir çelişkiye sürüklenir: Vefalı bir oğul, eş ve baba mı; yoksa davasına sadık, yurtsever bir Arnavut mu olmalıdır Fadıl? İstifa edip ailesinin geleceğini tehlikeye atmak mı; yoksa istifa etmeyip Sırplar tarafından “casus”, kendi çevresi tarafından da “hain” damgası yemek mi daha yeğdir?

Nëntor i ftohtë [Kasım Soğuğu] (2018) filminden bir kare ©Buka Productions ©thumbsup

Kosovalı yönetmen İsmet Sijarina’nın ilk gençlik anılarına dayalı filmi Nëntor i ftohtë [Kasım Soğuğu] (2018), Yugoslavya’yı dağılma sürecine götüren karanlık dönemi yansıtırken kitlelerin benimsediği yoldan ilerlemeyi reddeden bir bireyin mücadelelerini gerçekçi bir hikâyeyle anlatıyor.

*

21 Kasım, 19.00 Le cri du coeur [Kalbin Haykırışı] (1994)
Yönetmen: İdris Ouédraogo
86 dakika
Fransızca; Türkçe ve İngilizce altyazılı

İyi bir hayat kurmak üzere yaklaşık beş yıl önce Fransa’ya göç eden İbrahim, ekonomik durumunu düzeltince eşi ve oğlunu yanına aldırır. Büyüdüğü ülke olan Mali’yi ve hasta büyükbabasını bırakıp annesiyle Lyon’a yerleşen 11 yaşındaki Muhtar, yeni hayatına uyum sağlamada zorluk yaşar. Burada doğmuş olsa da Fransa’ya dair hiçbir şey bilmeyen ve küçük köyünün özlemini çeken çocuk, bir gün şehrin sokaklarında koşan bir sırtlan görür. Heyecanla olup biteni anlatmaya çalışırken okul arkadaşlarının alay konusu hâline gelen Muhtar, çok geçmeden okul psikoloğuna gönderilir. Ailesi dâhil hiç kimseyi gördüklerine inandıramaz, ta ki yaşadıklarını anlamasını sağlayacak özgür ruhlu Paulo ile arkadaş olana dek.

Le cri du coeur [Kalbin Haykırışı] (1994) filminden bir kare ©Les Films de la Plaine

Burkina Fasolu yönetmen İdris Ouédraogo’nun 1994 yapımı Le cri du coeur [Kalbin Haykırışı] filmi, zorunlu göç ve ayrılıkların yol açtığı tedirgin ruh hâlini betimlerken ırkçılığın hâlen sorun teşkil ettiği bir toplumda yabancılaşma ve ayrımcılıkla mücadelenin zorluklarına dikkati çekiyor.

*

28 Kasım, 19.00 D’Est [Doğudan] (1993)
Yönetmen: Chantal Akerman
110 dakika
Diyalogsuz

Demir Perde’nin yıkılması ve Sovyet Bloku’nun dağılmasının ardından Doğu Avrupa’da bir yolculuğa çıkan Chantal Akerman, Doğu Almanya’dan Polonya’ya ve Baltık ülkelerine, oradan da Moskova istikametinde Rusya’ya geçti. Amacı “kendisini etkileyen her şeyi çok geç olmadan kaydetmek”ti. Sonuçta, durağan ve hareketli görüntülerin, gündüz ile gecenin, yaz ile kışın, sahiller ile caddelerin, kalabalık meydanlar ile sessiz oturma odalarının birbirini takip ettiği; parçalanan bir dünyaya dair rastgele gözlemlerden oluşan bir film meydana geldi.

D’Est [Doğudan] (1993) filminden bir kare ©Cinematek

Diyalogsuz ve yorumsuz bir deneysel belgesel olan D’Est [Doğudan] (1993), kasvetli bir dizi kartpostal gibi kat kat açılarak sonsuz bir bekleyiş ve yineleyiş hâlinde asılı kalmış gibi görünen insanlar ve manzaralara bakıyor.

*

5 Aralık, 19.00 mid90s [90’lar Ortası] (2018)
Yönetmen: Jonah Hill
85 dakika
İngilizce; Türkçe altyazılı

13 yaşındaki Stevie, pek ortalarda olmayan ilgisiz annesi ve şiddete meyilli ağabeyiyle Los Angeles’ta yaşar. Kendinden yaşça büyüklerle vakit geçirmeye hevesli olan çocuğun sıradan ve yalnız hayatı, bir yaz günü tanıştığı bir grup “havalı” kaykaycı sayesinde hızla değişmeye başlar. Odasındaki Ninja Kaplumbağalar posterini popüler bir modelin fotoğrafıyla değiştirir, ilk sigarasını içer, saatlerce kaykay yapar, eve uğramaz olur. Stevie, yeni katıldığı ekibe kendini kanıtlamak için her şeyi yapmaya hazırdır.

Tanınmış oyuncu Jonah Hill’in yazıp yönettiği mid90s [90’lar Ortası] (2018), kaykaylar, karışık kasetler, VHS kameralar ve video oyunlarının popüler olduğu 90’lar Amerika’sında büyümeye dair kişisel bir hikâye anlatıyor; ırk ve toplumsal sınıf ayrımlarının gençlerin hayatını nasıl şekillendirdiğini sorguluyor.

Etiketler: 

Etkinlik Künyesi:


Salt Beyoğlu

SALT

 

Gün-Saat

Kasım 7 (Perşembe) 00:00 - Aralık 5 (Perşembe) 00:00

Google takvimime ekle

Çınar Şahenk; Perspekta

09kas(kas 9)00:0008ara(ara 8)00:00Çınar Şahenk; Perspekta

Açıklama

Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi, Mimar, Karikatürist Çınar Şahenk’in “Perspekta” sergisine 9 Kasım-8 Aralık tarihleri arasında ev sahipliği yapacak.

Daha fazla göster

Açıklama


Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi, Mimar, Karikatürist Çınar Şahenk’in “Perspekta” sergisine 9 Kasım-8 Aralık tarihleri arasında ev sahipliği yapacak.

Karikatürist mimar Çınar Şahenk’in “Perspekta” adlı sergisi 9 Kasım – 8 Aralık tarihlerinde Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi’nde karikatür sevenleri bekliyor. Şahenk’in 61 adet eserinin bulunduğu sergi her gün 18:00’a kadar ziyaret edilebilir. 

“Taş Ustaları”, “Bizim Pergel ve Çizdiği Çember”, “İntermezzo”, “Çizgilerin Arkasında” ve “Ara ki Bulasın” adında beş kitabı bulunan 80 yaşındaki karikatüristin bugüne kadar İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Bodrum ve Paris’te de sergileri yer almış.

“Karikatürde Yazıya Yer Yoktur”

Karikatür çizimine hobi olarak başladığını, bu yolda karikatüre farklı bir anlatım getirmeye çalıştığını söyleyen Şahenk, karikatür sanatını şöyle anlatıyor: “Çizgi yeterli ve güçlü bir ifade aracıdır. Dolayısıyla karikatürde yazıya yer yoktur, olmamalıdır. Karikatür yere sağlam basabiliyorsa kol değneği olarak yazıya gerek duymaz. Birkaç çizgi, çoğu kez, sayfalar dolusu yazının anlatabileceğini misliyle anlatır insana. Bizim burada görmek istediğimiz karikatür özünde sembolik bir anlatımdır.

İnsanı sembolleri yorumlayarak düşünmeye zorlar ve böylece çizerin anlatmak istediği konunun yelpazesini genişletir. Karikatür kısa ve çabuk yoldan, yalın çizgilerle anlatır anlatmak istediğini. Buradaki çizgiler, kırıcı bir saldırganlıktan uzak, ince bir ironi perdesinin ardına gizlenip, evrensel sisteme ve doğal olana aykırı giden çelişkilere, yanlışlara, düşüncelere ve eylemlere el uzatır, dil uzatır… Hem tebessüm ettirir (güldürür demiyorum) hem de düşündürür. Ve böylece çizer, düşüncelerini, duygularını, itirazlarını, reaksiyonlarını ve söylemek istediklerini duyurabilir dışındaki dünyaya.”

Etiketler: Çınar Şahenk, Kadıköy Belediyesi, Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi, karikatür sergisi, Perspekta, sergi

Etkinlik Künyesi:


Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi

 

Gün-Saat

Kasım 9 (Cumartesi) 00:00 - Aralık 8 (Pazar) 00:00

Google takvimime ekle

Yenilenebilir Ekolojiler

13kas(kas 13)00:0017ara(ara 17)00:00Yenilenebilir Ekolojiler

Açıklama

Praxis Landscape, Yenilenebilir Ekolojiler başlıklı peyzaj pratiği ve araştırmalarını, Kasım ve Aralık aylarında bir dizi konferans ile mimarlık fakülteleri öğrencileri ile paylaşacak.

Daha fazla göster

Açıklama


Praxis Landscape, Yenilenebilir Ekolojiler başlıklı peyzaj pratiği ve araştırmalarını, Kasım ve Aralık aylarında bir dizi konferans ile mimarlık fakülteleri öğrencileri ile paylaşacak.

2012 yılında Enise Burcu Derinboğaz tarafından kurulan İstanbul merkezli Praxis Landscape, ekolojik restorasyon, yeşil altyapı, özel çevre koruma alanları, kıyı ekosistemleri, kent parkları ve meydanları, müze peyzajları konularında projeler üretiyor. Geliştirdiği masterplan ve uygulama projelerinde peyzaj altyapısı, yenilenebilir enerji peyzajları, iklim değişikliğine adaptasyon gibi çağdaş peyzaj mimarlığının çok disiplinli konularını pratiğe döküyor. 

Yenilenebilir Ekolojiler, bu çeşitli ölçek ve içeriklere sahip proje dizininde, Praxis Landscape’in insan – doğa arasındaki sürekli dönüşen ilişkinin birleştirici ifadelerini ararken geliştirdiği ölçeklerarası bir tasarım metodolojisi. Ofisin, peyzaj pratiği ve kuramı arasında çok yönlü ilişkiler kurma arayışı da uzun soluklu ve karmaşık projelerde ortak bir payda bulma çabası da bu yöntemde yerini arıyor. 

Bu kapsamda Praxis Landscape’in altyapı, ekoloji, enerji, mimarlık pratiklerinde bir arayüz olarak tanımladığı peyzajın pratiği Yenilenebilir Ekolojiler, Enise Burcu Derinboğaz’ın sunumu ile Kasım ve Aralık aylarında bir dizi konferansla mimarlık, planlama ve peyzaj mimarlığı öğrencileri ile paylaşılacak.

Konferans Programı:

13 Kasım İstanbul Üniversitesi,
15 Kasım Flower Show İstanbul,
15 Kasım Bilgi Üniversitesi,
21 Kasım İstanbul Teknik Üniversitesi,
4 Aralık Bilgi Üniversitesi,
17 Aralık Kadir Has Üniversitesi’nde.

 

*

Enise Burcu Derinboğaz Hakkında:

Lisansını İTÜ’de, yüksek lisansını ETH Zürih’te Peyzaj Mimarlığında İleri Teknolojiler programında tamamladı. 2002-2003 yıllarında Tokyo’da, 2006-2007 yılları arasında Viyana’da eğitim gördü. Eğitimi sırasında mimarlık dergilerinde editörlük, yüksek lisans döneminde ETH Zürih’te asistanlık yaptı. 2005’ten itibaren bahçe tasarımından masterplana uzanan farklı ölçeklerde projelerde yer aldı, ulusal ve uluslararası mimarlık ve kentsel tasarım yarışmalarında ödüller kazandı.  2014 yılında Venedik Mimarlık Bienali’nde yer alan ilk Türkiye Pavyonu’nda yer alan Gelişigüzel’in Metotları adlı çalışmanın topografya araştırmalarını ve editörlüğünü yürüttü. Ulusal ve uluslararası mimarlık, kentsel tasarım ve peyzaj mimarlığı yarışmalarında aldığı ödüllerden ötürü TMMOB Peyzaj Mimarları Odası tarafından 2013 yılında Ulusal Başarı Ödülü’ne, 2017 yılında ise Genç Peyzaj Mimarı Ödülü’ne layık görüldü. Halen MEF Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak ders veriyor. Yenilenebilir Enerji Sektöründeki Türk Kadınları TWRE platformunun aktif bir üyesi olarak kamusal alanda yenilenebilir enerjinin yaygınlaşması ve kamu bilinci oluşturulması üzerine projeler geliştiriyor. Özel çevre koruma alanları, ekolojik restorasyon, enerji parkları, peyzaj altyapısı, kent meydanları ve parkları başlıkları altında ölçeklerarası projeler yürüten Praxis Landscape’in tasarım direktörlüğünü sürdürüyor.

Etiketler: Enise Burcu Derinboğaz, Konferans, Peyzaj Mimarlığı, Praxis Landscape, Yenilenebilir Ekolojiler

Etkinlik Künyesi:


İstanbul Üniversitesi, Flower Show İstanbul, Bilgi Üniversitesi, İTÜ, Bilgi Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi

Praxis Landscape

T. 0212 328 25 50

 

Gün-Saat

Kasım 13 (çarşamba) 00:00 - Aralık 17 (Salı) 00:00

Google takvimime ekle

Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923-1933

13kas(kas 13)00:0012oca(oca 12)00:00Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923-1933

Açıklama

Ali Cengizkan ve Müge Cengizkan’ın küratörlüğünde Vehbi Koç Vakfı kuruluşunun 50. yılı kapsamında hazırlanan “Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923 - 1933” sergisi, profesyonelleri, araştırmacıları ve öğrencileri “Yeni Ankara’yı” görmeye çağırıyor.

Daha fazla göster

Açıklama


Ali Cengizkan ve Müge Cengizkan’ın küratörlüğünde Vehbi Koç Vakfı kuruluşunun 50. yılı kapsamında hazırlanan “Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923 – 1933” sergisi, profesyonelleri, araştırmacıları ve öğrencileri “Yeni Ankara’yı” görmeye çağırıyor.

Vehbi Koç Vakfı’nın kuruluşunun 50. yılı kapsamında, Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) tarafından, Ali Cengizkan ve Müge Cengizkan’ın küratörlüğünde düzenlenen “Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923-1933” adlı sergi, Ankaralılarla buluşuyor. Ankara çalışmalarına ilgi duyan herkesi bir şehrin kuruluşuna tanıklık etmeye ve Yeni Ankara’yı görmeye davet eden sergi, 13 Kasım 2019 tarihinden 12 Ocak 2020 tarihine kadar CerModern’de ziyaret edilebilecek. Sergi, bir araştırma projesi olarak, şehrin modern tarihine katkıda bulunmayı ve bir “Ankara Şehir Müzesi” kurma düşüncesini tetiklemeyi hedefliyor.

İki ay süresince Ankara CerModern’de ziyarete açık olacak olan “Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923-1933” sergisi, Ankara’nın başkent olarak kuruluşunun ilk 10 yılındaki yapılaşma, modernleşme ve Yenişehir’in kurulum tarihine yakından bakıyor. Bu, aynı zamanda “moderne beş kala” barınma kültürüne bakma tarihidir. Sergide, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde, savaş yorgunu bir ülkede “yeni” bir “şehrin” nasıl kurulduğu, Cumhuriyetin 10. yılına kadar ortaya konan irade ve olgularla birlikte ele alınıyor.

Bu çerçevede, Yenişehir 1923’te, içinden patikalarla geçilen boş bir arsadır, mülkiyeti vardır ama hâlî (tenha, boş) arazidir. Bu boş arazinin 1925 yılında kamulaştırılarak Belediye ve Vakıf İdaresi eliyle nasıl geliştirildiği ve 1933 Kızılayı’na nasıl ulaşıldığı sergide incelenmektedir.

Sergide, “Yeni toplumun gereksindiği “yeni konut” nedir, nasıl elde edilmiştir? Teba kültüründen yurttaş haklarına geçilirken ‘yeni insanların’ şehrin sakinleri olarak yarattıkları barınma kültürünün özellikleri nelerdir? Siyasetçiler, mal sahipleri, plancılar, mimarlar, müteahhitler, entelektüeller barınma kültürünü, bizatihi kendi barınma gereksinimleri üzerinden nasıl belirlemişlerdir? ‘Yeni toplum’ ufukta belirirken, planlı çevrenin toplumsal dinamikler içinde erimesi ve tarih yazımında boşluklar oluşması doğal mıdır?” sorularına yanıt aranıyor.

Bugün Kızılay olarak bilinen, Sıhhiye Köprüsü’nden Meclis Kavşağı’na, Kolej’den Demirtepe’ye kadar uzanan Yenişehir, serginin odağına alınıyor. Bu bölgede 1933 yılına kadar inşa edilen 350’ye yakın kamu ve hizmet yapısı ile konutlar, arşiv belgeleri ve fotoğraflara dayandırılan kapsamlı üç boyutlu kent modellemeleriyle ayağa kaldırılmış durumda. Modellemeyle ortaya konan mimari ve yapısal özelliklerin yanı sıra, Yenişehir sakinlerinin yarattığı beşeri haritalama da bir Ankara bilgisi olarak ilk kez paylaşılıyor. 1933 yılı Yenişehir’indeki 320 konuttan 10’u, 28 kamu yapısından 18’i halen ayakta bulunuyor.

Sergide, döneme ilişkin bildik Ankara görselleri yerine, birinci el, özgün ve yeni üretilen görseller kullanılıyor. Sergileme ilkesi olarak eski/yeni karşılaştırmaları başta olmak üzere, nostalji üreten karşılaştırmalardan özellikle kaçınılıyor. Nostaljinin yarattığı yabancılaşma, yabancılaşmanın yarattığı romantik kaçıştan uzak durulmaya çabalanıyor.

1923-1933 dönemini anlatan yaklaşık 350 fotoğraf, döneme ilişkin “Kesitler” aktaran sekiz ana tema altında bir araya getiriliyor. Mimarlık ve kent modellemelerinden üretilen videolar ile birlikte 1939 yılı hava fotoğraflarından dönemin Ankarası canlandırılıyor. Araştırma sonucu ortaya konan Yenişehir’i oluşturan konut tipleri, maketler aracılığıyla sergide temsil ediliyor.

Sergi mekânındaki “Film Odalarında” dönemi konu edinen belgeseller ve dönem filmleri 1920’ler Ankarası’nı gözümüzde canlandırıyor. “Enstantaneler”, aralarında Mustafa Necati, Halide Edip Adıvar, Arif Hikmet Koyunoğlu, Carl Christoph Lörcher, Erzurumlu Nafiz Kotan, Grace Ellison gibi isimlerin bulunduğu 40’a yakın siyasetçi, yazar ve entelektüel, mimar, plancı ve müteahhittin, başkentin ilk on yılındaki barınma deneyim ve yazılarını bir araya getiriyor. “Nadire Kabineleri”, dönemin kişileri ve mekânlarıyla ilintili efemera ve basılı koleksiyon malzemesini sunuyor.

Sergiyi okumalar ve yeni belgelerle derinleştiren Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923-1933 adlı kitap da, sergi açılışıyla birlikte, Koç Üniversitesi VEKAM Yayını olarak okurlarıyla buluşacak.

Ankara Enstitüsü Vakfı’nın da desteklediği sergiye, ayrıca CerModern, Koleksiyon Mobilya, Jotun ve Radyo ODTÜ katkıda bulundular.

Etiketler: Ali Cengizkan, Ankara CerModern, Ankara Enstitüsü Vakfı, Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923 1933, Jotun, Koleksiyon Mobilya, Müge Cengizkan, Radyo ODTÜ, sergi, Vehbi Koç Vakfı, VEKAM

Etkinlik Künyesi:


Ankara CerModern

A. Altınsoy Cad. No:3 Sıhhıye, Ankara

 

Gün-Saat

Kasım 13 (çarşamba) 00:00 - Ocak 12 (Pazar) 00:00

Google takvimime ekle

“Renkli Geçiş” Karma Resim Sergisi

28kas(kas 28)00:0004oca(oca 4)00:00“Renkli Geçiş” Karma Resim Sergisi

Açıklama

2020 yılını karşılayan “Renkli Geçiş” sergisi 28 Kasım 2019 ile 4 Ocak 2020 tarihleri arasında Akademililer Sanat Merkezi’nde ziyaret edilebilir.

Daha fazla göster

Açıklama


2020 yılını karşılayan “Renkli Geçiş” sergisi 28 Kasım 2019 ile 4 Ocak 2020 tarihleri arasında Akademililer Sanat Merkezi’nde ziyaret edilebilir.

Akademililer Sanat Merkezi, 2019 yılını kapatan ve 2020 yılını karşılayan “Renkli Geçiş” isimli sergisinde tuvalden heykele uzanan geniş bir skalada, oldukça renkli ve hareketli bir seçkiye ev sahipliği yapıyor. 40 sanatçıdan oluşan, usta ve genç isimlerin birlikte yer aldıkları sergide sanat merkezinin figüratif ve renkçi resim anlayışının yanında, farklı atölyelerin ve üslupların izlerini görmek de seyirciyi ilham veren bir yolculuğa davet ediyor.

Sergide eserleri ile yer alan sanatçılar

Ahmet Merey, Akın Ekici, Aleyna Öztürk, Aslan Nayeb, Aslı Altınışık, Ayşe Tanay, Ayşe Tanay Ülgen, Ayşenur Köksal, Buse Kökçü, Cansu Kahraman, Cengiz Uğur, Çağdaş Erçelik, Delil Tarım, Elif Aydemir, Emel Yurdakul, Ercan Sert, Eylül Köksümer, Farnaz Vakili, Gizem Enuysal, Gülistan Karagüzel, Hakan Kalay, Hayri Ağan, Hülya Sözer, Hüseyin Çubuk, Işıl Güleçyüz, Joel Menemşe, Kader Genç, Kudret Türküm, Murat Mizrahi, Nesli Türk, Neşe Akar, Nurdan Likos, Ömer Kocağ, Özlem Üner, Saliha Bilge, Samet Arda Selim, Sema Maşkılı, Serap İskener, Serra Kuşkaya, Sonat Çavuşoğlu, Songül Canerik, Süleyman Erdal, Talha Okan, Vasıf Pehlivanoğlu, Vicdan Elmas, Yasemin Kuşi, Yağmur Yılan, Zeynep Kayserilioğlu.

Sergi, 28 Kasım 2019 ile 4 Ocak 2020 tarihleri arasında Akademililer Sanat Merkezi’nde sanatseverleri bekliyor.

Etiketler: Akademililer Sanat Merkezi, karma resim sergisi, Renkli Geçiş, sergi

Etkinlik Künyesi:


Akademililer Sanat Merkezi

A. Balo Sok. No:37 Beyoğlu/İstanbul

 

Gün-Saat

Kasım 28 (Perşembe) 00:00 - Ocak 4 (Cumartesi) 00:00

Google takvimime ekle

“Salon Akaretler” İlk Edisyonu ile Başlıyor

30kas(kas 30)00:0007ara(ara 7)00:00“Salon Akaretler” İlk Edisyonu ile Başlıyor

Açıklama

Bilgili Holding ve Grid İstanbul’un sanat ve tasarımı ev ortamında bir araya getirdiği “Salon Akaretler”, 30 Kasım Cumartesi günü sanatseverlerle buluşuyor.

Daha fazla göster

Açıklama


Bilgili Holding ve Grid İstanbul’un sanat ve tasarımı ev ortamında bir araya getirdiği “Salon Akaretler”, 30 Kasım Cumartesi günü sanatseverlerle buluşuyor.

Şule Koç

Loafer Tabure-Backer Saks

Bilgili Holding ve Grid İstanbul, yeni bir etkinlik ile sanatseverleri farklı bir deneyim yaşamaya davet ediyor. “Salon Akaretler” 30 Kasım – 7 Aralık tarihleri arasında Akaretler Sıraevler 25-27 numaralı binada ziyaretçilerini bekliyor.

Güncel sanat ve tasarımları incelerken, bir koleksiyonerinin evini ziyaret etme deneyimi yaşatan “Salon Akaretler” izleyicilerine sergideki işlere sahip olma, beğendikleri işleri satın alıp kendi evlerine götürme imkanı sunuyor.

Rehber eşliğinde yarım saatlik deneyim sunan Salon Akaretler’e giriş için, Grid İstanbul’un internet sitesinden rezervasyon formunu doldurarak kayıt yapılmaktadır. Hafta içi 12.00-14.00 ve 17.00-20.00 arasında görülecek etkinlik, Cumartesi günleri ise 13.00-20.00 saatleri arasında ziyaret ediliyor.

Salon İstanbul’un ilk edisyonunda kırka yakın tasarımcı ve sanatçının eserleri yer alıyor: Abra Design, Aslı Aydemir, Aslı Şarman, Aylin Varon, Buket Hoşcan Bazman, Cana Özgür, Çağlayan Ekinci Bulut Daedalus, Derin Design, Dila Gökalp, Ela Köseoğlu, Elif Gönensay, Elif Varol Ergen, Errin Kancal, Epson, Gökhan Avcıoğlu, Gökhan Karakuş, Gül Kozacıoğlu Homemade Aromaterapi, İdil İlkin, İkizler Çömlek Atölyesi İznik Vakfi Çiniler, Lara Kamhi, Lia, Meriç Kara, Meyer Objects, Nejat Satı, Nilüfer Kozikoğlu, Oytun Berktan, Roka Art By Aslı Smith & Serkan Ada, Seray Asker, Studio Timtim, Şule Koç, Uršula Berlot, Yasemin Artut, Yuzu.

Etiketler: 

Etkinlik Künyesi:


Akaretler Sıraevler No:25-27

A. Şair Nedim C. No:25-27 Akaretler Beşiktaş

 

Gün-Saat

Kasım 30 (Cumartesi) 00:00 - Aralık 7 (Cumartesi) 00:00

Google takvimime ekle

Sait Mingü ACT ile SCOPE Miami Beach’de

03ara(ara 3)00:0008(ara 8)00:00Sait Mingü ACT ile SCOPE Miami Beach’de

Açıklama

Sait Mingü eserlerini, 3-8 Aralık 2019 tarihleri arasında SCOPE Miami Beach’de sergileyecek.

Daha fazla göster

Açıklama


Sait Mingü eserlerini, 3-8 Aralık 2019 tarihleri arasında SCOPE Miami Beach’de sergileyecek.

Sanatçı Sait Mingü eserlerini, 3-8 Aralık 2019 tarihleri arasında, 19. yılını kutlayan SCOPE Miami Beach’de ACT (Artistes Contemporains Turquie) ile sergileyecek. Mingü eserlerini geçtiğimiz yıl içerisinde, Nisan ayında New York’da düzenlenen ArtExpo New York’ta, Temmuz ayında Londra’daki The Other Art Fair’de ve Eylül ayında Dallas’taki The Other Art Fair’de sanatseverlerin beğenisine sunmuştu.

Sait Mingü, sanat çalışmalarını geleneksel sanat teknikleri ve teknolojinin olanaklarını birbirine katarak hayata geçiriyor. Tamamen el ile üretilen çizim ve boyamaları teknolojinin imkanları ile bir arayüzde buluşturan sanatçı, illüstratif unsurları konvansiyonel pentür ve kağıt üzerine uygulamalar ile harmanlıyor; böylece geleneksel teknikler ile yeni medya altyapısını bütünleşik kullanarak kendisine ait etkili bir anlatım dilini mümkün kılıyor.

Sanatçı, özellikle son dönem çalışmalarında öne çıkan dışavurumsal unsurlar ile “fiction”vari öyküsel görselleştirmeleri iç içe sokarak izleyici ile yoğun bir duyumsama ilişkisi kuran çalışmalar ortaya koyuyor. Kimi zaman iyimser, kimi zaman daha karanlık bu çalışmalar, zarif ve şiirsel bir hissiyet barındırırken diğer taraftan renk kullanımı ve dinamik çizgisel kompozisyonlar ile etkili birer görsel tasarım niteliğindeler.

Sait Mingü insanın sosyal, doğal ve yapılı fizik- çevresi ile kurduğu ilişkisel dinamiklerden yola çıkıyor. İnsan otonom olmak bir yana, hem zihinsel hem de bedensel yönüyle bir bütünün parçası olarak anlam kazanırken, özne olarak kendisini kurabilmesi yine bu bütün ile kurduğu çatışmalı bir çelişki ilişkisine tekabül ediyor. Bu “durum”a odaklandığı sergisinde sanatçı insanın bu iç dünyasında yaşadığı ayrışma ve bütünleşme “an”larına odaklanarak ortaya çıkan duygu-durumu izleyiciye imgeler üzerinden anlatıyor.

Etiketler: ACT, Sait Mingü, sanat, SCOPE Miami Beach, sergi, Teknoloji

Etkinlik Künyesi:


SCOPE Miami Beach

 

Gün-Saat

3 (Salı) 00:00 - 8 (Pazar) 00:00

Google takvimime ekle

TMMOB 12. Enerji Sempozyumu

05ara00:0007(ara 7)00:00TMMOB 12. Enerji Sempozyumu

Açıklama

EMO Diyarbakır’da 5-7 Aralık 2019’da gerçekleştirilecek, "Enerji, Ekoloji ve Toplumsal Barış" temalı "TMMOB 12. Enerji Sempozyumu"nda, Türkiye’yi de içeren uluslararası enerji politikaları, bölgesel, ekonomik, jeopolitik, stratejik, kamusal ve hukuki açılardan masaya yatırılacak.

Daha fazla göster

Açıklama

TMMOB 12. Enerji Sempozyumu “Enerji, Ekoloji ve Toplumsal Barış” başlığı ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) adına, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) tarafından EMO Diyarbakır şubesinin ev sahipliğinde 5-6-7 Aralık 2019 tarihlerinde Diyarbakır’da gerçekleştirilecek.

Sempozyum, dünyadaki gelişmelerle birlikte enerji alanını küresel bir perspektiften değerlendirerek, Türkiye’yi de içeren uluslararası enerji politikalarını; bölgesel, ekonomik, jeopolitik, stratejik, kamusal ve hukuki açılardan masaya yatırmayı amaçlıyor.

Enerji, Ekoloji ve Toplumsal Barış konularında uzman olan ve bilgilerini sunarken insandan, doğadan, barıştan, yaşamdan yana taraf olan konuşmacıları bir araya getirmeyi hedefleyen sempozyumda, konuşmacılar görüşlerini 3 özel oturum, 3 teknik oturum ve 3 panelde sunma ortamı bulacaklar. Sempozyum, düşüncelerini, bilgilerini paylaşmak ve tartışmak için herkesin konuşmacı olarak katkı sağlayabileceği Forum ile tamamlanacak.

Sempozyum’da; “Dünya ve Türkiye Enerji Görünümü, Enerji Politikaları, Enerjide Dönüşüm, Enerjinin Toplumsal Maliyeti, Enerjide Demokratik Yönetim, Hasankeyf, Enerji ve Ekoloji, Doğanın Metalaşması ve Mücadele Örnekleri, Tahir Elçi Anısına: Enerji Savaşlarında Yıkılan Kentler ve Kürt Sorunu, Enerji ve Bölgesel Barış” başlıkları ele alınacak. Oturum sonlarında gerçekleştirilecek olan tartışmaların yanı sıra, düzenlenecek panel ve forumlarla konular derinlemesine irdelenecek. 

Detaylı bilgi için tıklayınız.

 

EMO Diyarbakır’da 5-7 Aralık 2019’da gerçekleştirilecek, “Enerji, Ekoloji ve Toplumsal Barış” temalı “TMMOB 12. Enerji Sempozyumu”nda, Türkiye’yi de içeren uluslararası enerji politikaları, bölgesel, ekonomik, jeopolitik, stratejik, kamusal ve hukuki açılardan masaya yatırılacak.

 

Etiketler: ekoloji, Elektrik Mühendisleri Odası, EMO, EMO Diyarbakır, enerji, enerji politikaları, Enerji Sempozyumu, Hasankeyf, TMMOB, toplumsal barış

 

Etkinlik Künyesi:

EMO Diyarbakır

TMMOB
http://tmmobenerjisempozyumu.org/2019/

 

Gün-Saat

5 (Perşembe) 00:00 - 7 (Cumartesi) 00:00

Detaylı bilgi

Google takvimime ekle

Connect for Creativity: Yaratıcı Katalizör

05ara00:0006(ara 6)00:00Connect for Creativity: Yaratıcı Katalizör

Açıklama

Connect for Creativity projesinin ikinci uluslararası konferansı Yaratıcı Katalizör başlığıyla 5-6 Aralık 2019 tarihlerinde Kayseri’de düzenlenecek. Konferansa son başvuru tarihi ise 27 Ekim.

Daha fazla göster

Açıklama


Connect for Creativity projesinin ikinci uluslararası konferansı Yaratıcı Katalizör başlığıyla 5-6 Aralık 2019 tarihlerinde Kayseri’de düzenlenecek. Konferansa son başvuru tarihi ise 27 Ekim.

British Council tarafından yürütülen, Türkiye’den ATÖLYE ve Abdullah Gül Üniversitesi, Yunanistan’dan Bios ve Sırbistan’dan Nova Iskra iş birliğiyle düzenlenen Connect for Creativity projesinin ikinci uluslararası konferansı Kayseri’de düzenleniyor.

‘Yaratıcı Katalizör: Yaratıcı endüstrilerin geliştirilmesinde üniversitelere düşen rol’ başlığıyla 5-6 Aralık 2019 tarihlerinde, Kayseri’de Abdullah Gül Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek konferans, yaratıcı endüstriler ve üniversiteler arasındaki iş birliklerinin geliştirilmesini hedefliyor. Sınırlı sayıda katılımcının seyahat ve konaklama giderlerinin karşılanacağı konferansa başvurular 27 Ekim tarihine kadar Connect for Creativity internet sitesinden yapılabiliyor.

Yunus Emre Enstitüsü tarafından yürütülen Türkiye-AB Kültürlerarası Diyalog programı kapsamında, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen Connect for Creativity, 18 aylık bir proje olarak devam ediyor. Proje ile kültürel etkileşim ve iletişimin güçlendirilmesi ile toplumların birbirini daha iyi tanıması ve anlaması hedefleniyor. Proje partnerlerinden Abdullah Gül Üniversitesi ise bu hedef doğrultusunda, akademisyenler, sanatçılar, yaratıcı ve kültür endüstrileri profesyonelleri ve politika yapıcılarını bir araya getireceği bir iş birliği geliştirme konferansı düzenliyor.

Connect for Creativity kapsamında, yaratıcı endüstri ve üniversite iş birliklerini artırma hedefiyle düzenlenen konferans, ‘Yaratıcı Katalizör: Yaratıcı endüstrilerin geliştirilmesinde üniversitelere düşen rol’ başlığıyla 5-6 Aralık 2019 tarihlerinde, Kayseri’de Abdullah Gül Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek.

British Council tarafından yürütülen, Türkiye’den ATÖLYE ve Abdullah Gül Üniversitesi, Yunanistan’dan Bios ve Sırbistan’dan Nova Iskra ortaklığıyla düzenlenen projenin ikinci uluslararası konferansında; yaratıcılığa, kültürlerarası yetkinliklere ve eğitimin geleceğini şekillendirmede üniversiteler ile yaratıcı endüstriler arasındaki iş birliklerinin oynayabileceği role odaklanılacak. Yaratıcılığın ve kültürler arası yetkinliğin, neden geleceğin en önemli on becerisi arasında gösterildiğinin tartışılacağı konferansta aynı zamanda, ‘Yüksek eğitimin yaratıcı ekonomide oynadığı rol ve sunduğu katkı nedir?’, ‘Yaratıcı endüstriler, geleceğin eğitiminin tasarımında ve geliştirilmesinde nasıl aktif bir rol oynayabilir?’ gibi soruların cevapları aranacak.

Sınırlı sayıda katılımcının seyahat ve konaklama masrafları karşılanıyor. Konferans, herkesin katılımına açık ve ücretsiz olarak gerçekleşecek. Katılmak isteyen kişilerin kayıt yaptırması gereklidir. Açık çağrı ile seçilecek sınırlı sayıda katılımcının seyahat ve konaklama giderleri ise proje kapsamında karşılanacaktır. Harcırah giderleri katılımcılara ait olacaktır. Açık çağrıya, 27 Ekim Pazar günü saat 23:59’e kadar  connectforcreativity.eu internet sitesinden başvuru yapılabilir.

Başvuru bağlantısı için tıklayın

*Konferans boyunca, Türkçe-İngilizce simultane çeviri yapılacaktır. ‘Follow the Speaker’ oturumları İngilizce gerçekleşecektir ve atölye çalışmalarının dili katılımcı durumuna göre belirlenecektir.

Etiketler: 

Etkinlik Künyesi:


Abdullah Gül Üniversitesi, Kayseri

 

Gün-Saat

5 (Perşembe) 00:00 - 6 (Cuma) 00:00

Google takvimime ekle

Bir Yol Öyküsü: Fotoğrafın Ardında 180 Yıl

05ara01marBir Yol Öyküsü: Fotoğrafın Ardında 180 Yıl

Açıklama

Pera Müzesi, kış sezonunu 5 Aralık 2019 tarihinde izleyiciyle buluşacak “Bir Yol Öyküsü: Fotoğrafın Ardında 180 Yıl” başlıklı sergi ile karşılıyor.

Daha fazla göster

Açıklama


Pera Müzesi, kış sezonunu 5 Aralık 2019 tarihinde izleyiciyle buluşacak “Bir Yol Öyküsü: Fotoğrafın Ardında 180 Yıl” başlıklı sergi ile karşılıyor.

İzmir Kadifekale, Cem Turgay, 2018

Kudüs, Coskun Aral, 2018

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, fotoğrafın bulunması ve ilk fotoğraf gezisinin gerçekleşmesinin 180. yılında çağdaş bir fotoğraf sergisine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.  

1839’da, fotoğrafın bulunmasının hemen ardından gerçekleşen ilk fotoğraf gezisi, Marsilya’dan başlıyor, Doğu’nun tarihi şehirlerine ve medeniyetlerine uzanıyordu. Bu ilk fotoğraf gezisinin gerçekleşmesinin 180. yılına atıfla düzenlenen ve aynı rotayı izleyen serginin küratörlüğünü, fotoğraf alanında yaptığı araştırma ve yayınlar ile tanınan Engin Özendes üstleniyor. Sergi, usta fotoğraf sanatçıları Coşkun Aral, Laleper Aytek, Ali Borovalı, Murat Germen, Sinan Koçaslan, Yusuf Sevinçli, Alp Sime, Lale Tara, Serkan Taycan ve Cem Turgay’ın aynı rota üzerindeki tarihi kentlerde çektikleri fotoğrafları bir araya getiriyor.

Kos Adası, Lale Tara, 2018

Fotoğraf tarihine damga vuran gezi
Fransız ressam Émile Jean Horace Vernet, diorama tekniğini bulan isimlerden ressam Charles Marie Bouton ve Daguerreotypist Frédéric Auguste Antoine Goupil-Fesquet, 1839 yılının Ekim ayında fotoğraf çekmek üzere Marsilya limanından yola çıkıp Livorno, Malta, Siros, Paros, Naksos, Santorini, İskenderiye, Kahire, Süveyş, Gazze, Kudüs, Nablus, Nasıra, Akra, Sayda, Deir El Qamar, Şam, Trablusşam, Beyrut, Larnaka, Rodos, Kos, İzmir, Çanakkale ve İstanbul gibi şehirlerden geçerler. Ekip bundan tam 6 ay sonra, 1840 yılının Nisan ayında Marsilya’ya geri döner. Frédéric Auguste Antoine Goupil-Fesquet, bu seyahatin izlenimlerini 1843’te yayımlanan Voyage d’Horace Vernet en Orient (Horace Vernet’nin Doğu Seyahati) adlı kitabında aktarır.

“Bir Yol Öyküsü: Fotoğrafın Ardında 180 Yıl” başlıklı sergide Türkiyeli fotoğraf sanatçıları, aynı rotadaki tarihi şehirlere yaptıkları gezilerde çektikleri karelerle bu kentlere güncel bir bakışla yaklaşıyorlar. Sergi, 1 Mart 2020’ye kadar Pera Müzesi’nde ziyaret edilebilir.

Etiketler: Charles Marie Bouton, Émile Jean Horace Vernet, Engin Özendes, Fotoğraf Sergisi, Pera Müzesi, sergi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı

Etkinlik Künyesi:


Pera Müzesi

A. Meşrutiyet Caddesi No.65 34430 Tepebaşı-Beyoğlu-İstanbul

 

Gün-Saat

Aralık 5 (Perşembe) 00:00 - Mart 1 (Pazar) 00:00

Google takvimime ekle

Karatahta

  • Damla Yalçın kullanıcısının profil resmi

    Damla Yalçın İÇ MİMARLAR grup logosuİÇ MİMARLAR grubuna katıldı 1 yıl 6 ay önce

"Etkinlik, yarışma ve forumları takip edin !"

REKLAM ALANI

Reklam Vermek?

MİMAROBOT © 2019 - SOSYAL FORUM

  • Ana Sayfa
  • Bölümler
    Bölümler
    • BÖLÜMLER
       
      Mimar Bul
       
      Maliyet Hesabı
       
      Tasarım Duvarı
       
      Sosyal Forum
       
      Mimarlık Ofisleri
       
      Anahtar Teslim
       
      Serbest Çalışanlar
       
      Uzman Desteği
       
      Ürün Katalogları
       
      Tanıtım Hizmetleri

  • Genel Bilgi
  • Haberler
  • Uygulama
    Uygulama
    • MOBİL

      Android Uygulama
      Android

      Ios Uygulama
      Ios

      Windows Uygulama
      Windows

  • Fikir Verin
  • Takip Edin
    Takip Edin
    • TAKİP

      Facebook
      Facebook

      Linkedin
      Linkedin

      Twitter
      Twitter

      Instagram
      Instagram

      Pinterest
      Pinterest

      Youtube
      Youtube

X
X