ABD’li mimar ve mimarlık teorisyeni, Peter Eisenman formların parçalanarak yeniden birleştirilmesi ile ortaya koyduğu tasarımlar ile dekonstrüktivizm akımının önde gelen temsilcilerinden birisi olmuştur.
Peter Eisenman’ın mimarlık üzerine teorileri mimarlığın özgürlük ve otonomi kazanmasının nasıl olacağı üzerine yoğunlaşmıştır.
Eisenman Architects, ilk kez adını 1967’de New York Beşlisi’nin bir üyesi olarak duyuran Peter Eisenman tarafından kurulan bir mimarlık firmasıdır. İlk yapıtları mimarlığı özgöndergesel ve saf bir form olarak kucaklama arzusu ile ele alınmıştı. Yani gerçekten inşa edildikleri taktirde kullanıcılara antagonistik veya zihin karıştırıcı gelen yapılar ortaya çıkaran büyük ölçüde akademik bir deney.
Parçalanmış, tutarsız formları ve çarpıcı düzlemleri ilk kullanışı Eisenman’ı, kendisinin bu topluluktan uzak tutma yönündeki yinelenen çabalarına karşın, Dekonstrüktivist akımın kurucu üyelerinden biri etiketini yapıştırttı.
Tasarımları mimari formların ve fikirlerin genişletilmesi üzerine deneyler yapar ve felsefe ve mimarlık kuramından, özellikle de Jacques Derrida’nın yazılarından etkilenmiştir.
Tasarladığı eserlerinin yere bağımlılıktan tamamen kurtarmak amacını hep ön planda tutmuştur.
İngiliz mimarlık teorisyeni Colin Rowe ve İtalyan tarihçisi Manfredo Tafuri gibi entellektüellerden etkilenmiş olan Peter Eisenman’ın eserlerinde felsefeci Jacques Derrida’nın görüşlerinin de oldukça önemli etkileri olmuştur.