Avant-Garde

Okuma Süresi: 1 dak

 

Avant-garde kelimesi fransız kökenlidir ve ilerici, yenilikçi düşünce tarzına vurgu yapar. Kültürel, sanatsal ve politik alanlarda ‘yenilikçi’ düşünceleri savunan kişileri veya ‘deneysel’ işleri ifade eder. Avant-Garde kelimesinin kökeni Fransa’da askeri bir tabir olan ‘öncü askeri birlik’ anlamından gelmektedir. Savaş alanında hep ileride, en önde duran, tehlikeler ile burun buruna gelmekten kaçınmayan ve hep daha ileriye gitmeye çalışan keşifçi bir grup askeri tarif eder. Genel anlamda birçok dilde, sanatta veya mimaride her zaman ‘ilerici’ akımları temsil etmek için kullanılır.

Avant-Garde akımlar ilerici olduğu kadar yıkıcı bir anlam da taşımaktadır. Temsil ettiği akımdan önceki akımları kesinlikle tanımaz ve tamamını reddeder. Sürekli olarak keşfedilmemiş olanı bulmaya çalışır. Yoğun duyguları barındıran bu akımın sanatçıları, sanat eserlerini özellikle 20. yüzyılın ilk çeyreğinde vermişlerdir. Bu dönemde tüm dünyada yoğun savaşların yaşanması, avant-garde sanatının neden ortaya çıktığını açıklamaktadır.

Birinci Dünya savaşı sonrası dönem koşulları gözden geçirildiğinde, avant-garde akımın etkileri öncelikli olarak Sovyet Sosyalist bloğu ülkelerinde görülmüştür. 1922-1932 yılları arasında yeni hedefler saptamış bir grup mimar tarafından ‘Sovyet Avant-garde Mimarisi’ adı altında 20. yüzyılın en radikal binalarından birkaç tanesi ortaya çıkmıştır. Bu yapılar mimaride yeni bir dile, yeni bir yoruma işaret etmiştir.

Savaş sonrası tek olanı, farklı olanı, daha önce keşfedilmemiş olanı yakalamaya çalışan avantgarde akım, mimarlıkta ve kentlerin yeniden yapılandırılmasında da büyük ölçüde etkili olmuştur.

Savaşın getirdiği karamsar ortamdan çıkış yolu olarak görülen avant-garde tarzı, mimariye farklı çizgiler ve yepyeni yorumlar kazandırmıştır. Avant-garde üslubu benimseyenler mimar ve sanatçılar, sanatın toplumsal değişim için güçlü bir araç olduğu fikrini her zaman savunurlar.

Avant-garde akım bugün hala etkisini gördüğümüz Art-Deco Mimarlık akımının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Modern mimari, geleneksel konseptler, sıcak, rahat mekandan, fütüristik, teknoloji cenneti gibi gözüken mekanlar arasında bir gerilime sebep oluyordu. Art Deco bir nevi denge kuran ve bu gerilimi çözmeye odaklı bir yaklaşımdı.

Modernist mimarlığın başlangıç döneminde mimarlık okulundan mezun olan Richard Neutra, Art-deco mimarlığının önemli temsilcileri arasında gösterilir. Frank Gehry de avant-garde mimarinin önemli temsilcilerindendir. O da geometriye farklı  bir bakış açısı getirerek, sıradan olmayanın peşinden gitmiştir. Prag’da bulunan meşhur ‘Dancing House’ bu akımın en önemli örneklerindendir.


Etiketler:
Bu Wiki'yi Faydalı Buldunuz mu ?
Hayır
Okunma: 57324
Önceki: Arts and Crafts
Sonraki: Barok Mimari

REKLAM ALANI

Reklam Vermek?
X
X