Arts and Crafts

Okuma Süresi: 1 dak

 

Sanatlar ve El Sanatları anlamına gelen ‘Arts and Crafts’ hareketi 19. yüzyılın ikinci yarısında İngiltere’de ortaya çıkmış olan ve dönemin dominant sanat anlayışı eklektisiszme karşı çıkan önemli bir akımdır. Arts and Crafts hareketi, ortaya çıkışından sonraki çok kısa bir süre içerisinde önce tüm Avrupa’ya, daha sonra da Kuzey Amerika ve Japonya’ya kadar ulaşmış ve bir çok sanatçıyı etkilemiştir. Özgün bir sanat arayışı, bu akımın en önemli özelliğidir. Arts and Crafts akımı, 1880 ve 1910 seneleri arasında en parlak günlerini yaşamıştır. Hareket ‘mütevazi ama iyi’ bir tasarım anlayışını beraberinde getirerek bir nevi büyük sanatkarlar tekelini kırmış ve estetiğin sorgulanması açısından Art-Nouveau’yu hayli etkilemiştir.

El emeği ve özgün tasarım anlayışını yücelten, sanatsal yaratmada toplumsal sorumluluk ve halk mimarlığı gibi kavramları endüstri çağında ilk kez ortaya atan akımdır. Akımı benimseyenler, ‘İyi tasarım’ anlayışını ‘iyi toplum’ kavramıyla özdeşleştirmişlerdir.

19. yüzyılda ortaya çıkan seri üretim fikri, yavaş yavaş belirginleşmeye başlayan bir tüketici sınıfına hitap edebilmiştir ancak makinalı seri üretim henüz kaliteden ve güzellikten yoksundur. Arts and crafts hareketi, bireysel zanaatkarlığın canlandırılmasını öngörür, böylece hem bu ürünler sayesinde sıradan insanın hayat standardı yükselecek, hem de fabrikalarda çürüyen işçiler için daha onurlu ve yaşanabilir bir yaşam mümkün olacaktır.

Arts and Crafts akımının en önemli mimari eserlerinden biri William Morris ve Philip Webb tarafından tasarlanan ‘Kırmızı Ev’ olarak gösterilebilir. Bu yapı, Arts and Crafts akımının mimari üzerinde yansımalarını ve radikal değişimleri en belirgin şekilde yansıtır. Kırmızı evin en önemli özelliklerinden biri, her yapı elemanının özel olarak tasarlanmış olmasıdır. Her yapı elemanının belli bir amacı vardır ve yapı elemanları el emeği ile üretilecek bir biçimde tasarlanmıştır. Philip Webb yapısında simetriyi, tekrarı ve hiyerarşiyi kökten reddetmiştir. Bina üzerindeki her pencere, farklı yükseklikte ve farklı bir biçimde ve şekilde tasarlanmıştır. Pencere içeriye ışık almayı sağlayan bir araçtır ve yalnızca bu amaca hizmet etmek için binanın üzerinde bulunur. Bu nedenle her pencerenin birbirinden farklı olmasında bir mahsur yoktur. Cephenin görüntüsü, pencere’nin işlevini yerine getirmesinden önce gelmemilir. Aynı şekilde, yapının plan düzleminde de simetrik unsurlar reddedilmiş ve tamamen işleve yönelik bir plan şeması oluşturulmuştur. Estetik kaygılar fonksiyon uğruna reddedilmiştir. Buna ek olarak, yapıya ismini veren kırmızı tuğlalar da Arts and Crafts döneminin önemli strüktürel elemanlarından biridir.

Bu hareketin önderleri arasında gösterilen William Morris, Viktorya döneminin ucuz ve kötü seri üretim mallarının niteliksizliğini vurgulayarak, geçmişin el sanatlarına dönmeyi amaçlamış, ancak sonuçta geleceğe yön veren tasarım atılımları geliştirmiştir. El sanatlarını yeniden canlandırma çağrısı, malzemeye sadık kalmak, işlevsel nesneleri güzel yapmak, tasarımın işleve uygun olması gibi ilkeler, sonraki nesillerce sanat ve el sanatları değil, sanat ve endüstriyi birleştirme adına uyarlanmıştır.


Etiketler:
Bu Wiki'yi Faydalı Buldunuz mu ?
Hayır
Okunma: 67533
Önceki: Art Nouveau
Sonraki: Avant-Garde

REKLAM ALANI

Reklam Vermek?
X
X