3ds max'de Pivot kayboldu
Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmalısınız.
Güncel Haberler › Forumlar › 3D Uzmanları › 3ds max'de Pivot kayboldu
Arkadaslar merhaba,
Yanılmıyorsam pivot isimli, move ve benzeri komutlarda ortaya cıkan xyz düzlemini gösteren ikonum kayboldu. Ne yapabilirim?
Hareket ikonu = Transform Gizmo
Klavyeden ” x ” tuşuna basarsan düzelecektir.
Teşekkürler
Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmalısınız.
aralık, 2023
Küratörlüğünü Daniel-Joseph MacArthur-Seal ve Gizem Tongo’nun, tasarımını PATTU'nun yaptığı Meşgul Şehir: İşgal İstanbul’unda Siyaset ve Gündelik Hayat, 1918–1923 sergisi, 11 Ocak - 26 Aralık tarihleri arasında İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde ziyaret edilebilir.
DEVAMINI GÖSTER...
Küratörlüğünü Daniel-Joseph MacArthur-Seal ve Gizem Tongo’nun, tasarımını PATTU’nun yaptığı Meşgul Şehir: İşgal İstanbul’unda Siyaset ve Gündelik Hayat, 1918–1923 sergisi, 11 Ocak – 26 Aralık tarihleri arasında İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde ziyaret edilebilir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’ndaki yenilgisini takiben, galip İtilaf devletleri İstanbul’u işgal etti. Neredeyse beş yıl süren Britanya, Fransız ve İtalyan askeri idaresi boyunca, İstanbul’un geleceği kesin olmaktan çok uzaktı. Ne Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşını bitiren ateşkes, ne de ateşkesi takip eden antlaşmalar, toplulukları sayısınca hak iddia edilen İstanbul’un egemenliğini garanti altına alabilirdi. Kimin kentte kalacağı ve kenti kimin yöneteceği söylenti ve spekülasyon konularıydı ve bunlar İtilaf devletleri başkanlarının, birbirini izleyen Osmanlı kabinelerinin ve Ankara Hükümeti’nin çelişen beyanlarıyla daha da şiddetleniyordu.
İstanbul yalnız siyasal açıdan değil, toplumsal ve kültürel açılardan da sürekli bir hareketlilik halindeydi. Şehrin sakinleri, şiddeti ve işgali protesto eden kitlesel eylemlere; daha iyi ücret ve koşullara erişmek umuduyla yapılan ve tramvay, vapur ve havagazı hizmetlerini felç eden grevlere; savaş suçu işlemekle, yahut da İtilaf devletlerine veya padişaha karşı gelmekle suçlanan subay ve görevlilerin evine yapılan seher vakti baskınlarına; kahvehane müdavimlerinin silah ve yasak neşriyat nedeniyle aranma ve tutuklanmasına; İtilaf devletlerinin askerleriyle siviller arasında barlarda ve genelevlerde kopan kavgalara; silahlı çetelerce işlenen cinayetlere, linçlere ve adam kaçırmalara tanık oluyor veya katılıyordu. Bu çalkantının ortasında insanlar hayatlarını ve başkalarınınkini iyileştirmek için çabalamaya devam ediyordu. Okullar, kurumlar ve cemaat dernekleri kuruluyor; muhtelif yetenekli kişilerin ve hamilerin katkılarıyla konserler ve sergiler düzenleniyor; yeni siyasal, edebi ve sanatsal fikirler canlı basın ve yayın hayatının sayfalarını renklendiriyor; hayır kurumları mültecilere, savaş malullerine, yetimlere ve kentin yoksullarına destek olmak için para topluyordu.
Bu olguları tanımlayan ve dönemi başkalarından ayıran, işgal altındaki şehirde bir araya gelen insanların ve grupların çokluğu ve çeşitliliğiydi. İstanbul’un zaten çok kültürlü olan nüfusuna eklenenler yalnızca işgalci ülkelerle sömürgelerinden gelen askerler değildi; Balkanlar’dan, Anadolu’dan, Rusya’dan ve Ortadoğu’dan mülteciler, esirler ve işçiler de kendi topraklarında süregelen çatışmalara nispetle güvenli gördükleri Osmanlı başkentine sığınmıştı. Bu kocaman girdabın içinden yeni siyasal ve kültürel fikirler, toplumsal hassasiyetler ve pratikler ortaya çıkmış, bunlardan bazıları reddedilirken bazıları benimsenmişti.
İşgal altındaki İstanbul’a egemen olan bu çoklu otorite, etkileşim ve menfaat ağları eşsiz zenginlikte belgesel ve maddi veriler üretmiş, işgal güçlerinin, şehrin birçok sakini ve ziyaretçilerinin ayrılmasıyla bunlar dünyanın dört bir yanına dağılmıştı. Sergi, bu belge ve tanıklıklar içinden resmî belgeler, güncel basın, tablolar, filmler, şarkılar ve fotoğraflardan oluşan bir dizi yazılı ve görsel malzemeyi bir araya getiriyor. Türkiye, Fransa, Birleşik Krallık, Yunanistan, Ermenistan, Rusya ve daha başka ülkelerden toplanan bu dokümanların çoğu ilk defa sergileniyor.
İtilaf devletlerinin İstanbul’dan ayrılışının ve Türk ordusunun şehre girişinin yüzüncü yılı, kelimenin her anlamıyla meşgul bir şehri tanımlayan ama çoğu zaman unutulmuş olan bireylere, olaylara ve hareketlere yeniden bakmak için büyük bir fırsat sunuyor.
Küratörlüğünü Daniel-Joseph MacArthur-Seal ve Gizem Tongo’nun, tasarımını PATTU’nun yaptığı Meşgul Şehir: İşgal İstanbul’unda Siyaset ve Gündelik Hayat, 1918–1923 sergisine uluslararası bir danışman ekibi katkı verdi.
Ocak 11 (çarşamba) 00:00 - Aralık 26 (Salı) 00:00
25nis(nis 25)00:0027(nis 27)00:00Mimari Tasarım Araştırmaları Ulusal Sempozyumu IV
MİTA IV deneyim-performans ve spekülasyon tematik açılımında 25-27 Nisan 2024 tarihlerinde Özyeğin Üniversitesi’nde düzenlenecek. Sempozyumun özet teslim tarihi 30 Ekim 2023.
DEVAMINI GÖSTER...
MİTA IV deneyim-performans ve spekülasyon tematik açılımında 25-27 Nisan 2024 tarihlerinde Özyeğin Üniversitesi’nde düzenlenecek. Sempozyumun özet teslim tarihi 30 Ekim 2023.
Bilimsel ve teknoloji alanlarında yaşanan gelişmeler, ekonomik ve ekolojik imkan(sızlık)lar, krizler ve kırılganlıklar değişen dünyanın dönüşen disiplinlerini doğurmaktadır. Mimari Tasarım Araştırmaları Sempozyumu araştırmacıları, bu çoklu dönüşüm ağı içinde mimari tasarım eğitiminin geleceğini tartışmaya davet ediyor. [mimarlık eğitimi ve ] mimari tasarım eğitimi bu dönüşümü göğüsleyebilecek mi? Yeni neslin, teknoloji odaklı beklentilerini karşılayabilecek donanıma sahip miyiz?
Sanal gerçeklik, yapay zeka, nörobilim konuları mimari tasarım eğitimini nasıl etkileyecek? Konvansiyonel yöntemler geçerliliğini hala koruyor mu? Yenilikçi, çeşitliliği kucaklayan, katılımcı bir eğitim ortamı aynı zamanda karmaşıklıklar, çelişkiler ve tehditler de barındırır mı? Sonsuz olasılıklar ortamı olarak mimari tasarım stüdyolarını örneğin medya nasıl etkiliyor? Mimari tasarım eğitiminin geleceğinde neler var? Araştırma için geçmişi mercek altına almak mı, deney(im)sel imkanlar-alternatif güzergahlar yaratmak için geleceği aramak mı? Dinamik, duyarlı, uyarlanabilir mimari tasarım eğitimi için bütünsel düşünmek mi, parçalarına ayırmak mı?
Geleceğin yaşam mekanlarını kuracak meslek insanlarının eğitilmesi, karşılarına çıkacak görünen/görünmeyen durumlarla baş edebilmeleri için gerekli bilgi birikimini ve bu bilgi birikimini akılcı kullanabilme becerisini elde etmeleri için mimari tasarım eğitimi nasıl evrilecek? MİTA IV değişimin kaçınılmaz olduğu görüşünden hareketle değişimin önemine dikkat çekiyor ve araştırmacıları mimari tasarım eğitiminin değişimi üzerine düşünmeye davet ediyor ve soruyor: hangi soruları sormalı, hangi kavramlar ile düşünmeliyiz?
Geçmiş-bugün ve gelecek sürekliliğinde deneyim-performans ve spekülasyon ortamı olarak mimari tasarım eğitiminin geleceğini nasıl şekillendireceğiz?
MİTA IV deneyim-performans ve spekülasyon tematik açılımında 25-27 Nisan 2024 tarihlerinde Özyeğin Üniversitesi’nde gerçekleştirilecektir. Sempozyuma bu konulara odaklanan tüm kavramsal, kuramsal ve uygulamalı çalışmalar davetlidir. Sempozyumun alt temaları ve tartışılabilecek konular -bunlarla sınırlı olmamakla birlikte- sistem, müzakere, taktik, alternatif, paradoks başlıkları altında aşağıda sıralanmıştır:
Sistem
● Sınırlar
● İmkanlar
● Tehditler
● Karmaşıklık ve Çelişki
● Kırılganlıklar ve Acil Durumlar
Müzakere
● Diyalog
● Çatışma
● Etkileşim
● Eleştiri
● Direnç
Taktik
● Teknoloji…
● Bilişim
● Yapay zeka
● Sanal gerçeklik
● Nörobilim
● Medya
Alternatif
● Söylem
● Mecralar
● Yöntemler
● Aktörler
Paradoks
● Ekoloji /Çevre
● Çeşitlilik
● Kimlik
● Standartlaşma
● Yeni konular… paradigmalar eklenenler + eklenecekler
Nereye? Nasıl? Neden?
Önemli Tarihler:
1. Duyuru: 10 Temmuz 2023
2. Duyuru: 26 Temmuz 2023
Özet Teslim Tarihi: 30 Ekim 2023
Özetlerin değerlendirilmek üzere hakemlere gönderilmesi: 15 Kasım 2023
Hakemlerin değerlendirmelerini teslim etmesi: 27 Kasım 2023
Özet değerlendirmelerinin yazarlara iletilmesi: 18 Aralık 2023
Bildiri tam metin teslimi / poster teslimi: 11 Mart 2024
Sempozyum Programının İlan Edilmesi: 19 Nisan 2024
Bildiri Kitabı –E-book: 20 Nisan 2024
Sempozyum: 25-27 Nisan 2024
Düzenleme Kurulu:
Aslı Ağırbaş, Can Müezzinoğlu, Cansu Günaydın Donduran, Demet Mutman Uluengin, Derya Yorgancıoğlu, Gizem Efendioğlu, Gül Çanakçıoğlu, Gülbin Lekesiz, Güliz Özorhon, Hande Tunç, Hülya Yavaş, İlker Fatih Özorhon, İrem Bayraktar, Mehmet Saner, Murat Şahin, Neşe Ganiç Sağlam, Orhan Hacıhasanoğlu, Yağdır Çeliker Cenger,
Bilim Kurulu:
Ahsen Özsoy, Alper Ünlü, Aktan Acar, Aslı Ağırbaş, Aslıhan Ünlü, Arzu Çahantimur, Ayşen Ciravoğlu Demirdizen, Ayşen Çelen Öztürk, Belkıs Uluoğlu, Birgül Çolakoğlu, Cansu Günaydın Donduran, Demet Mutman Uluengin, Derya Yorgancıoğlu, Emel Ardaman, Gül Çanakçıoğlu, Güliz Özorhon, Hülya Turgut, İpek Akpınar, İlker Fatih Özorhon, Mehmet Saner, Mine Özkar Kabakçıoğlu, Murat Şahin, Neslihan Dostoğlu, Neşe Ganiç Sağlam, Nilay Ünsal Gülmez, Orhan Hacıhasanoğlu, Sevil Yazıcı, Tonguç Akış, Tuğrul Yazar, Tülin Görgülü, Yağdır Çeliker Cenger, Zuhal Ulusoy (Tamamlanmamıştır. Son hali duyurulacaktır.)
İletişim:
Web: https://www.ozyegin.edu.tr/tr/mimarlik-ve-tasarim-fakultesi/mita-2024
E-posta: mita2024@ozyegin.edu.tr
25 (Salı) 00:00 - 27 (Cumartesi) 00:00
01haz00:0031ara(ara 31)00:00Yeni Sergi: Pasaj
Nuri Kuzucan’ın Pasaj başlıklı kişisel sergisi Arter’de ziyarete açıldı.
DEVAMINI GÖSTER...
Sergiden görünüm, Arter 2023, Fotoğraf: flufoto (Barış Aras ve Elif Çakırlar)
Kaligrafi, 2023 Kâğıttan kolaj 12 adet; her biri 55x55cm (çerçeveli) Fotoğraf: flufoto (Barış Aras ve Elif Çakırlar)
Nuri Kuzucan’ın Pasaj başlıklı kişisel sergisi, sanatçının eski ve yeni üretimlerinden oluşturulan bir seçkiyi mekâna özgü bir mimari düzenlemeyle bir araya getiriyor. Kaos/düzen, ışık/gölge, boşluk/doluluk, yüzey/derinlik, iç/dış gibi ikilikler etrafında kurgulanan yapıtlardan oluşan sergi, hem zihinsel hem de algısal bir akışkanlığı ve geçişliliği merkezine alıyor. Arter’in 1. katında yer alan Pasaj, içine yerleştiği ve bir geçiş alanı olarak da yorumlanabilecek galeri mekânını ‘pasaj’ sözcüğünün mimari, yazınsal ve metaforik anlamları ekseninde resimsel uzamla ilişkilendiriyor.
Ziyaretçileri kendi birikimlerini ve hayal güçlerini devreye sokarak resimlere ve mekâna farklı konumlardan bakmaya davet eden Pasaj, sabit ve tekil bir tecrübeyi garantileyen imgelerden ziyade kendini her seferinde yeniden üreten imgeler sunuyor; resimlerin asıldıkları sabit noktalardan izlenmelerini değil, mekânla birlikte çalışmalarını ve birbirlerini öne çıkarmalarını amaçlıyor. Böylelikle tüm mekânı resimsel bir kompozisyon olarak kurgulayarak izleyicilerin içinde dolaşabilecekleri bir ‘resim-mekân’ ya da ‘mekân-resim’ deneyiminin önünü açıyor. Mimari tasarımını Duygu Doğan’ın üstlendiği, incelikle dokunan bu mekânsal kurgu ve ona göre akort edilen ışık düzenlemesi ise bakmanın ve görmenin yeni olasılıklarını ortaya koyuyor.
Sergiden görünüm, Arter 2023, Fotoğraf: flufoto (Barış Aras ve Elif Çakırlar)
Kuzucan’ın her zaman mekânı odağında tutan yapıtları, sanatçının yirmi yılı aşkın bir zamana yayılan pratiği kapsamında önce çok renkli iç mekân resimlerinden sokak ve şehir manzaralarına, ardından kuşbakışı şehir tasvirlerine ve parçalanarak soyutlanan monokrom mimari yapılara evrildi. Sanatçının mimarinin asal unsurlarıyla temel geometrik formları bir araya getiren son dönem eserleri ise farklı zihinsel çağrışımlar sunan birer mekân etüdü ve açık yapıt.
*
Nuri Kuzucan Hakkında
(d. 1971, Zara) Lisans eğitimini Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde, yüksek lisansını da aynı üniversitede Sosyal Bilimler’de tamamladı. 1993’ten bugüne katıldığı İstanbul, Basel, Berlin ve Dubai’de düzenlenen pek çok grup sergisinin yanı sıra kişisel sergileri 2004’ten itibaren İstanbul, Hong Kong ve Şanghay’da gerçekleşti. Kuzucan’ın işleri Pera Müzesi, İstanbul Modern ve Arter koleksiyonu gibi kurumsal koleksiyonlarda yer alıyor. Sanatçının Hong Kong’daki ilk kişisel sergisi ISTHK | HKIST bağlamında yapılan yayının (Edouard Malingue Gallery, 2013) ardından 2023’te, Kuzucan’ın Nilüfer Şaşmazer küratörlüğünde Arter’de gerçekleşen Pasaj başlıklı kişisel sergisine eşlik etmek üzere Duygu Demir, Tarkan Okçuoğlu, Asuman Suner ve Hakan Tüzün Şengün’ün yazılarıyla katkı sunduğu kapsamlı bir kitap hazırlanmaktadır. Sanatçı, İstanbul’da yaşıyor ve çalışmalarını sürdürüyor.
Nilüfer Şaşmazer Hakkında
Bağımsız küratör ve editör Nilüfer Şaşmazer (d. 1986), Taşlaşmış Rüyalar (Galeri Nev İstanbul, 2022) ve Füg (Müze Evliyagil, Ankara, 2019) sergilerinin küratörlüğünü; Dark Deep Darkness and Splendor (Galerist, 2017) ve La Ventura (Ark Kültür, 2016) sergilerinin eş küratörlüğünü üstlendi. Türkiye’nin ilk çağdaş seramik sanatçılarından Füreya Koral’ın bugüne kadar gerçekleştirilmiş en kapsamlı retrospektif sergisi Füreya’nın (2017) eş küratörlüğünü üstlenmenin yanı sıra sanatçı hakkında hazırlanan monografide eş yazarlık ve eş editörlük yaptı. Şaşmazer’in son dönemde gerçekleştirdiği editoryal çalışmaları arasında 59. Venedik Bienali’nde Türkiye Pavyonu’nu temsil eden sanatçı Füsun Onur’un monografisi Füsun Onur: Evvel Zaman İçinde… (2022), Abdülmecid Efendi Köşkü’nde gerçekleşen İsmi Lâzım Değil sergisinin yayını (2022), Nicolas Bourriaud küratörlüğündeki Yedinci Kıta başlıklı 16. Uluslararası İstanbul Bienali’nin yayınları (2019) bulunuyor.
Haziran 1 (Perşembe) 00:00 - Aralık 31 (Pazar) 00:00
23haz(haz 23)00:0031mar(mar 31)00:00Türkiye’de Bizans Çalışmalarının Serüveni
Koç Üniversitesi Sevgi Gönül Bizans Araştırmaları Merkezi (GABAM), 6. Uluslararası Sevgi Gönül Bizans Araştırmaları Sempozyumu kapsamında, Boğaziçi Üniversitesi’nden Koray Durak küratörlüğünde “Türkiye’de Bizans Çalışmalarının Serüveni” isimli bir sergi düzenliyor.
DEVAMINI GÖSTER...
Koç Üniversitesi Sevgi Gönül Bizans Araştırmaları Merkezi (GABAM), 6. Uluslararası Sevgi Gönül Bizans Araştırmaları Sempozyumu kapsamında, Boğaziçi Üniversitesi’nden Koray Durak küratörlüğünde “Türkiye’de Bizans Çalışmalarının Serüveni” isimli bir sergi düzenliyor.
Koç Üniversitesi Sevgi Gönül Bizans Araştırmaları Merkezi (GABAM), 6. Uluslararası Sevgi Gönül Bizans Araştırmaları Sempozyumu kapsamında, Boğaziçi Üniversitesi’nden Koray Durak küratörlüğünde “Türkiye’de Bizans Çalışmalarının Serüveni” isimli bir sergi düzenliyor. ANAMED’de yer alan sergi, eğitimden alan çalışmalarına uzanan oldukça geniş bir konu yelpazesine sahip.
Farklı temaları kronolojik biçimde ele alan sergi, Geç Osmanlı Dönemi’nden başlayarak Bizans çalışmalarının bu dönemdeki çokkültürlü doğasına değiniyor. Türkiye Cumhuriyeti anlatısını içeren ana mekâna girildiğinde ise Bizans çalışmalarının kurumsallaşmasının hikâyesi gözler önüne seriliyor. Kurumsallaşma süreci öncelikle 1923’ten 1990’lara dek üniversitelerde tarih ve sanat tarihi bölümlerinin kurulması üzerinden açıklanıyor. Alan çalışmalarını da içeren bu anlatıya paralel olarak kurgulanan ve mekânı ikiye bölen ara birimde ise Rum cemaatinin katkılarından ve yabancı kurumlarla yapılan iş birliklerinden bahsediliyor.
Serginin ikinci yarısı 1990’lardan günümüze gittikçe zenginleşen bilimsel toplantılar, sergiler, mimari araştırmalar ve müze çalışmalarına odaklanıyor. Sergiyi ikiye bölen bağımsız birimin bu bölüme bakan yüzünde ise paleografi, epigrafi, sicilografi ve sualtı arkeolojisi çalışmaları ile mimari restorasyonlar ele alınıyor.
En son bölüm, ortaöğretimde Bizans’a ilişkin müfredatı değerlendiriyor ve çocuk kitaplarının bir sergilemesini içeriyor.
Sergi mekânı boyunca, temalara uygun biçimde dağıtılmış yedi sözlü tarih videosu yer alıyor. GABAM’ın “Sözlü Tarih Projesi: Türkiye’de Bir Bizansçı Olmak” projesi kayıtlarından seçilerek kurgulanan videolar önde gelen uzmanlarla yapılan röportajlardan kesitler içeriyor.
Sergide iki interaktif unsur bulunuyor. Bunlardan ilki, Şahin Kılıç ve Buket Kitapçı Bayrı’nın Türkiye’de Bizans Çalışmaları: Bir Bibliyografya, 19. yüzyıl-2020 eserinde yer alan kaynakçayı görselleştiriyor. Dokunmatik ekran sayesinde, ziyaretçiler hem yayın hem de tezlerde ağırlık kazanan konuları ve bilim insanlarının ilişki ağlarını keşfedebiliyor.
İkinci interaktif unsur ise Bizans tabakası bulunan kazı ve yüzey araştırmalarını gösteren bir haritadan meydana geliyor. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2022 yılı izinlerine dayanarak hazırlanan ve bazı kazıların tanıtım videoları ile zenginleştirilen harita, alan çalışmalarının coğrafi dağılımını gösteriyor.
Tasarımını Fika’dan Burak Şuşut, Dilara Tekin Gezginti, Duygu Güven’in yaptığı “Türkiye’de Bizans Çalışmalarının Serüveni”, Vehbi Koç Vakfı’nın malî desteği ve Arçelik’in sponsorluğuyla hayat buldu.
Cumhuriyetin ilk yüzyılında Bizans araştırmalarının geldiği aşamayı tarihsel perspektiften anlatan ve ilk kez ziyaretçilerle buluşan birçok arşiv belgesine ev sahipliği yapan sergi, 23 Haziran 2023-31 Mart 2024 tarihleri arasında ANAMED’de ziyaret edilebilir.
Tarih: 23 Haziran 2023 – 31 Mart 2024
Yer: ANAMED Galeri
Küratör: Koray Durak
Sergi Editörü: Merve Özkılıç
Sergi Tasarımı: Burak Şuşut, Dilara Tekin Gezginti, Duygu Güven
Haziran 23 (Cuma) 00:00 - Mart 31 (Pazar) 00:00
24agu(agu 24)00:0028tem(tem 28)00:00İki Güneş Altında
OMM - Odunpazarı Modern Müze yeni sanat sezonuna Erol Tabanca Koleksiyonu'ndan bir seçkiyle giriş yapıyor. İki Güneş Altında adlı sergi 24 Ağustos 2023’te sanatseverlerle buluşacak.
DEVAMINI GÖSTER...
Grafik Tasarım: Amir Jamshidi
OMM – Odunpazarı Modern Müze’nin yeni sergisi “İki Güneş Altında”, gökyüzünde iki güneş olasılığının açtığı mitolojik ve spekülatif ufuklardan, dünyadaki varoluşumuzun Güneş’le olan derin bağlantılarına uzanan bir keşif yolculuğu sunuyor. Küratörlüğünü Aslı Seven‘in üstlendiği sergide, resimden fotoğrafa, heykelden video ve yerleştirmeye kadar uzanan çeşitli disiplinlerde üretilmiş eserler, güneş ışığı, gölgeler ve atmosferik kırılmalar etrafında şekillenerek optik, termal, metamorfik ve duygusal olgulara dair bir duyarlılık paylaşıyor.
Birden fazla güneşin kozmik zamanda parlamasına izin veren çoğulcu bir duyumsal araç olarak tasarlanan sergi; ışık algısının geçiciliğini yakalamaya çalışan, manzara türünü değerlendiren veya fiziksel ışığın içsel ışık veya bilgelik için bir metafor haline geldiği kompozisyonların ana bileşenleri olarak renk, gölge ve arka plan – figür ilişkisine odaklanan eserleri bir araya getiriyor.
İlhan Koman, Gezinen İhtiyar – Derviş, 1970’ler, Ahşap, 100x30x30 cm, Erol Tabanca Koleksiyonu.
Biyolojik ve kültürel bir dürtü olarak öykünme taktiklerini barındıran estetik olasılıklara alan açan sergide, Abidin Dino, Ahmet Oran, Alpin Arda Bağcık, Aras Seddigh, Azade Köker, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Berkay Buğdan, Burcu Yağcıoğlu, Burhan Uygur, Ebru Uygun, Erdağ Aksel, Erol Akyavaş, Etel Adnan, Fatma Bucak, Ferruh Başağa, Fikret Muallâ, Gizem Akkoyunoğlu, Guido Casaretto, Haluk Akakçe, Hoca Ali Rıza, Hüsamettin Koçan, İlhan Koman, İnci Eviner, Kemal Önsoy, Ken Matsubara, Komet, Mehmet Güleryüz, Murat Akagündüz, Mübin Orhon, Nejad Melih Devrim, Nejat Satı, Nuri Abaç, Nuri İyem, Orhan Peker, Osman Dinç, Rasim Aksan, Sabri Berkel, Sadık Arı, Serhat Kiraz, Seyhun Topuz, Taner Ceylan, Tayfun Erdoğmuş, TUNCA, Yağız Özgen ve Zoë Paul olmak üzere 45 yerli ve yabancı sanatçının yapıtı yer alıyor.
İnci Eviner, İsimsiz, 2011, Tuval üzerine akrilik, 130×200 cm, Erol Tabanca Koleksiyonu.
“İki Güneş Altında” hayali bir varsayım olarak iki güneş fikri ile güneşle değişmekte olan ilişkimizin yarattığı farklı perspektifler aracılığıyla sanat eserlerine bakmanın yeni yollarını öneriyor. Bu bağlamda sergi, tüm ışık, yaşam ve bilgelik kaynağının potansiyel olarak tehdit edici bir güce, daha karanlık veya fazla aydınlık bir güneşe dönüştüğü, iklim değişikliğiyle kavrulan yerkürenin kıyamet estetiği ile doğanın büyüsünü yeniden keşfetmemizi sağlayacak parıltıları da gizlediğini ziyaretçilere berrak ve gerçekçi bir dille anlatıyor.
Taner Ceylan, Turunç, 2002, Tuval üzerine akrilik, 35 cmx50 cm, Erol Tabanca Koleksiyonu.
Gezegenimizin ve bedenlerimizin Güneş etrafındaki döngülerine bağlı olan ve ilhamını OMM’un Kengo Kuma and Associates imzalı mimarisinden alan, onun güneş ışığı ve çevre ile kurduğu kademeli, geçirgen ilişkiyi üçlü bir kurguyla takip eden “İki Güneş Altında” sergisi 28 Temmuz 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilir.
*
OMM Hakkında
Dünyaca tanınan Japon mimarlık ofisi Kengo Kuma and Associates’ın (KKAA) imzasını taşıyan ve etkileyici tasarıma sahip 4,500 m²’lik müze alanıyla OMM, eğitim programları, seminerler, sanatçı buluşmaları, atölye çalışmaları ve dinamik sergi programıyla kültürel gelişimin artırılmasını ve gençlerin sanatsal birikiminin güçlenmesini hedefliyor. Polimeks Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve koleksiyoner Erol Tabanca tarafından Eskişehir’de kurulan ve 7 Eylül 2019 tarihinde kapılarını ziyaretçilerine açan OMM’da koleksiyon sergilerinin yanı sıra, farklı disiplinlerden çağdaş sanatın uluslararası isimleri evrensel bir bakışla sergi programında yerini alıyor.
Aslı Seven Hakkında
Aslı Seven İstanbul ve Paris arasında yaşayan bağımsız bir küratör ve yazardır. Araştırmalarında ve projelerinde sanat ile altyapı ve arazi ilişkisine ve performatif belgelere odaklanır; saha araştırması, eleştirel kurmaca ve kolektif üretim yöntemlerini benimser. 2020’de CNAP (Centre National des Arts Plastiques) bursu ile Paris’te Cité Internationale des Arts’da misafir küratör programına katılmıştır. 2014’ten bu yana Türkiye, Fransa, İspanya, Belçika ve Portekiz’deki müzeler, vakıflar, sanat merkezleri ve konuk sanatçı programlarıyla küratör ve yazar olarak işbirliklerinde bulunmuştur.
2018’den günümüze, Sotheby’s Institute of Art, Londra; Arter Araştırma Programı, Istanbul; ENSA Bourges ve MOCO Montpellier gibi kurumlarda sanatsal araştırma odaklı atölyeler yürütmüş ve ziyaretçi öğretim üyesi olarak dersler vermiştir. Fransa’da ENSA Bourges ve EESI Poitiers-Angouleme’den Sanatsal Araştırma doktorası (2019) ve Université Paris 1 – Sorbonne’dan Siyaset Bilimi araştırma yüksek lisans diploması bulunur. AICA (Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği), C-E-A (Fransız Küratörler Birliği) ve ICI (Independent Curators International) üyesidir.
Ağustos 24 (Perşembe) 00:00 - Temmuz 28 (Pazar) 00:00
02eyl00:0002ara00:0010: Soyutlamalar, İmalar, Mütalaalar
Küratörlüğünü Duygu Demir’in üstlendiği grup sergisi “10: Soyutlamalar, İmalar, Mütalaalar”, 2 Eylül 2023 tarihinde İMALAT-HANE’de açılacak.
DEVAMINI GÖSTER...
Bursa’nın ilk özel sanat mekânı olan, kurucu direktörlüğünü Bora Gürarda’nın, sanat danışmanlığını ise Murat Alat’ın üstlendiği İMALAT-HANE ikinci yılına girmeye hazırlanıyor. İzleyiciye alternatif bir sanat rotası yaratırken Bursa’da güncel sanat eserlerinin üretimine, sergilenmesine ve tartışılmasına imkân sağlamayı hedefleyen İMALAT-HANE, geçmiş beş sergisinde Türkiye çağdaş sanatının önemli sanatçılarını izleyiciyle buluşturdu. Yeni sezona da Duygu Demir küratörlüğünde, Türkiye’nin son 10 yılına sanatçıların üretimi üzerinden bakan grup sergisi “10: Soyutlamalar, İmalar, Mütalaalar” ile başlıyor.
Küratörlüğünü Duygu Demir’in üstlendiği grup sergisi “10: Soyutlamalar, İmalar, Mütalaalar”, 2 Eylül – 2 Aralık 2023 tarihleri arasında İMALAT-HANE’de gerçekleşiyor. Son on yılda üretilmiş işlerden bir seçki sunacak sergide Ahmet Doğu İpek, biriken, Burak Kabadayı, Cevdet Erek, Deniz Aktaş, Hakan Topal, Hale Tenger, Hasan Özgür Top, Huo Rf, İnci Furni ve Özlem Günyol – Mustafa Kunt ikilisi yer alıyorlar.
Serginin belirleyici filtresini 2013-2023 arası geçen on yıl oluşturuyor; bu rakam bir yandan alışılagelmiş fakat tamamen afaki bir sanatsal tetkik aralığı olduğu gibi hem Türkiye dahilinde hem de dünya ekseninde belirleyici sosyal, politik ve düşünsel sismik hareketlerin yaşandığı bir döneme denk geliyor. “10: Soyutlamalar, İmalar, Mütalaalar” bu süreçte tanık olduğumuz değişim ve dönüşümlere sanatın yetki alanının içinden bakmayı seçen sanatçıların işlerini bir araya getiriyor. Serginin iddiası ne bütünsel bir kapsamlılık ne de eksiksiz tarihsel bir tespit. Bu birliktelik önerisinin mütevazi tasavvuru olan bitene, kayma ve sapmalara, tahayyül edilemeyen ama vuku bulan küçük ya da büyük ama şiddetli değişimlere eleştirel düşünceyle estetik edimin kol mesafesinden bakabilmek.
Başlıkta yer alan soyutlama, ima ve mütalaa ise sergideki sanatçıların bunu yaparken bazen tekil, bazen iç içe geçmiş şekilde başvurulan metot veya stratejileri imliyor. Bu yöntemler aynı zamanda son on yılda dönüşen sanatın kendi sözlüğüne ve yeni ya da başka şekillerde söz söyleme biçimlerine de atıfta bulunuyor. Burada soyutlama 20. yy. sanat tarihinden bildiğimiz indirgeme veya dünyevi olanı etkisizleştirme olarak değil, bir hayatta kalma taktiğine, ima kurnaz bir görünenin görünmezliğine dönüşürken, mütalaa çoğunlukla olduğu gibi hem sanatçıların hem de küratörün ince ama iz bırakan kertiği görevini görüyor.
“10: Soyutlamalar, İmalar, Mütalaalar”, son on yılda yaşananların sadece bir kısmına değebiliyor, anlatılabilecek ve kayda geçmesi gerekenlerden ufak da olsa ortak bir damara işaret etmeye, yaralara ve kabuklara dokunmaya ve tecrübe edilen his yelpazesinin ufak bir kısmını da olsa hatırda tutmayı umuyor.
Eylül 2 (Cumartesi) 00:00 - Aralık 2 (Cumartesi) 00:00
Politeknik’in, bu yıl beşincisini düzenlendiği "Beyaz Baretin Kadrajı Ödüllü Fotoğraf Sergisi" başvuruları başladı. Serginin bu yılki konusu; mühendis, mimar, plancıların gözünden gelecek; teması, “5 yıl sonra kendini nerede görüyorsun?”
DEVAMINI GÖSTER...
Politeknik’in, bu yıl beşincisini düzenlendiği “Beyaz Baretin Kadrajı Ödüllü Fotoğraf Sergisi” başvuruları başladı. Serginin bu yılki konusu; mühendis, mimar, plancıların gözünden gelecek; teması, “5 yıl sonra kendini nerede görüyorsun?”
Mühendislerin, mimarların, plancıların kadrajına giren fotoğrafları bir araya getiren ve her yıl farklı bir tema ile düzenlenen Beyaz Baretin Kadrajı 5. Ödüllü Fotoğraf Sergisi’ne başvurular başladı. Bu yıl serginin konusu gelecek, gelecekten beklentiler, umutlar, endişeler. Mühendisler, mimarlar, plancılar gelecekten ne bekliyorsa, yaşamı, ülkeyi, dünyayı, kendini nasıl hayal ediyorsa, görüyorsa kadrajına alacak.
Son başvuru tarihi: 31 Ocak
Sergiye, her mühendis, mimar, plancı, en fazla 5 fotoğraf gönderebilecek. Teknik şartnamede belirtilen fotoğraf boyutları, çözünürlük, nitelik şartları sağlanması koşulu ile fotoğraf tekniği serbest olacak. Katılım şartlarının tüm detayları ve sergiye katılmak için beyazbaretinkadraji.net web adresine başvurulacak. Sergi için son başvuru tarihi 31 Ocak 2024.
Mühendis, mimar ve fotoğraf sanatçılarından oluşan seçici kurulun değerlendirmesiyle seçilecek ilk 6 fotoğraf sahibine ünlü fotoğraf sanatçısı Sebastião Salgado’nun fotoğraflarından oluşan seçki kitabı hediye edilecek.
– Derya Apaydın / Şehir Plancısı
– Hürü Özlük / Akademisyen, MSGSÜ Fotoğraf Bölümü
– Murat Germen / Mimar, Fotoğraf Sanatçısı
– Özcan Yüksek / Yazar, Fotoğraf Sanatçısı
– Özgür Çobanyılmaz / İnşaat Mühendisi
– Özlem Demircan / Akademisyen, MSGSÜ Fotoğraf Bölümü
– Uğur Günay Yavuz / Akademisyen, Akdeniz Üniversitesi Fotoğraf Bölümü
”İşe alım mülakatlarında insan kaynaklarının belki de en klişe, en rahatsız edici sorularından.
Mesleğe başlarken hepimizin çalışma yaşamına ya da geleceğimize dair tahminleri, beklentileri ve dahası hayalleri tabi ki oldu. Şantiyelerde, plazalarda, ofislerde üniversitelerde meslek itibarının yerle bir edilmesi, emeğimizin değersizleştirilmesi, siyasal atmosferin puslu hale gelmesi hayalleri kaygılara, belirsiz bir geleceğe dönüştürdü.
Koşullar böyle de olsa geleceği düşünmekten alamayız hiçbirimiz kendimizi. Şimdi gelecek beklentilerimizi kayda geçme zamanı.
Yaşadıklarımız ve yapmak istediklerimiz, umutlarımız, endişelerimiz, geleceğimiz…
Ofiste, şantiyede, plazada, bambaşka bir çalışma ortamında…
İşimizde, sosyal hayatımızda, gündelik yaşamda…
Ülkede, ülke dışında, uzaklarda…
Kentte, kırda, sahilde, parkta, ormanda…
Kalabalıkların içinde, yan yana sokakta, en yalnız ortamda…
Nerede, nasıl ve ne biçimde görmek istiyorsak geleceği kaydetme zamanı. Beyaz Baretin Kadrajı Sergisi’nin 5’inci yılında mühendislerin, mimarların, plancıların kadrajına gelecekten beklentileri sığacak.
Ne dersin, 5 yıl sonra kendini nerede görüyorsun?”
Eylül 15 (Cuma) 00:00 - Ocak 31 (çarşamba) 00:00
15eyl(eyl 15)00:0030ara(ara 30)00:00We are not alone: Panicattack Duo Retrospektif, 2054
Sergi ve performans serisi “We are not alone: Panicattack Duo Retrospektif, 2054”, 15 Eylül’de Performistanbul’da hayata geçiyor.
DEVAMINI GÖSTER...
Room 303, 2021 Meat Space Exhibition @Koppel Project Hive
Naz Balkaya ve Emily Demetriou‘dan oluşan sanatçı ikilisi Panicattack Duo‘nun Performistanbul küratörlüğünde (Simge Burhanoğlu & Azra İşmen) düzenlenecek olan sergi ve performans serisi “We are not alone: Panicattack Duo Retrospektif, 2054”, 15 Eylül’de Performistanbul’da hayata geçiyor.
Performistanbul uzun bir aradan sonra kapsamlı bir sergiyle izleyiciyle buluşacak olmanın heyecanını yaşıyor. Performistanbul’da dört ay boyunca devam edecek performatif serginin hazırlıkları üç yıldır devam ediyordu. Gelecekteki hayali retrospektife bir bakış sunmak üzere tasarlanan ve Nisan 2023’te açılması planlanan sergi ve sunulacak performanslar planlanmış olmasına rağmen, Türkiye’de yaşanan zor zamanlar nedeniyle eylül ayına ertelendi.
Feminen bilginin ve dışlanmış pratiklerin yolunu arayan ve sorunlarının çözümünün bu olduğuna inanan ikilinin pandemiden sonra yaptığı ve sunduğu ilk çalışma serisi olan “We are not alone: Panicattack Duo Retrospektifi, 2054”, Performistanbul’un üç katına yayılıyor. Performatif sergi kapsamında sunulacak canlı performansların yanı sıra, resim, heykel, çeşitli karışık medya işleri ile video ve sesten oluşan bir yerleştirme bulunuyor. Performanslarla canlanan yerleştirmenin tamamı, ikilinin sanat kariyerleri boyunca yaptıkları kurgusal çalışmaları kronolojik olarak sergilerken aynı zamanda dönemin politik ve tarihi olaylarını da gözler önüne seriyor. Yerleştirme dahilinde performans sergileyecek olan sanatçılar, izleyicileri 2021’den 2054’e uzanan yolculuğa çıkaran bir hikâyeyi takip ederek, hayal ettikleri geleceğe dair sürükleyici bir distopik deneyim yaratmayı umuyor.
Hikâye, iklim yıkımını, yükselen ve herkesin hayatını tehdit eden ekstrem sağ ve ataerkil politikaları anlatırken bu anlatı içinde onları yönlendiren bir ses çalışması aracılığıyla izleyiciye sunuluyor. Seyirciler enstalasyonu kat kat deneyimleme imkânı buluyor; her katta farklı bir on yıla ait durum ve olaylar gözler önüne seriliyor. Buna paralel olarak ziyaretçiler, ikilinin akıl sağlıklarını korumak ve bu dünyada hayatta kalmak için benimsedikleri süreci gözlemleyebiliyor.
“We are not alone: Panicattack Duo Retrospektifi, 2054” nefes almak için bir umut, hatırlamak için bir hatırlatma, harekete geçmek için bir çağrı, gelecek için bir prova, bir araya gelmek için bir davet ve vahşi, evcilleşmemiş ruha ve feminen olana bir övgüdür. Hayal gücü ve gerçeklik arasında köprü kuran bu dönüştürücü deneyim için bize katılmanızı bekliyoruz.
Sergiyi gezmek için son tarih 30 Aralık 2023.
*
Sergi ve Performanslar Hakkında
Sergi boyunca 22 performans gerçekleşecek. Performanslar eylül ve aralık aylarında aşağıda belirtilen tarihlerde gerçekleşecek:
15 Eylül, 16 Eylül, 17 Eylül, 21 Eylül, 22 Eylül, 23 Eylül, 24 Eylül, 28 Eylül, 29, Eylül, 30 Eylül, 1 Ekim
15 Aralık, 16 Aralık, 17 Aralık, 21 Aralık, 22 Aralık, 23 Aralık, 24 Aralık, 28 Aralık, 29 Aralık, 30 Aralık
Her performans 20 kişilik kapasitede olacak. Hafta sonuna denk gelen günlerde performans 15:00’da, hafta içine denk gelen günlerde ise 19:00’da başlayacak. Bilet fiyatları 250 TL.
Sergi ise her hafta perşembe-cuma-cumartesi- pazar 12.00-18.00 saatleri arasında açık olacak ve 1 saatlik oturumlar hâlinde gezilebilecek. Her oturum 40 kişilik kapasitede olmakla birlikte toplamda günlük 4 oturum (12:00-13:30-15:00-16:30) gerçekleştirilecek. Bilet fiyatları 80 TL.
Panicattack Duo Hakkında
Panicattack, sanatsal ve küratöryel sanatçı ikilisidir. Bu ikili, İngiltere merkezli Emily Demetriou (d.Lefkoşa, Kıbrıs) ve Naz Balkaya (d. İstanbul, Türkiye) sanatçıları tarafından oluşturulmuştur. 2013’teki ilk buluşmaları, göç deneyimi ve somutlaşması ile kişisel deneyim ve büyük sosyal yapılar arasındaki bağlantıları keşfetmelerine yol açtı ve 2014’teki işbirliklerinin başlangıcını tetikledi. Çoğunlukla performans, doğrudan eylem, ses, video ve hikaye anlatımı ile çalışmaktadırlar.
Hem sanatsal hem de küratöryel uygulamalarında, göç, ev, sınıf ve azınlıklar, zenofeminizm; yeni muhafazakarlığın eleştirisi ve neoliberal ataerkillik etrafındaki konuları ele alırlar.
Ortaklar (işbirlikçileri):
/DA
Giulio Dal Lago
Eylül 15 (Cuma) 00:00 - Aralık 30 (Cumartesi) 00:00
16eyl(eyl 16)00:0028oca(oca 28)00:00Füsun Onur Retrospektif Sergisi, Ludwig Müzesi’nde
Almanya’nın Köln kentindeki Ludwig Müzesi’nin Arter işbirliğiyle düzenlediği Füsun Onur retrospektifi, 16 Eylül 2023 tarihinde ziyarete açılacak.
DEVAMINI GÖSTER...
Füsun Onur Retrospektif Sergi Afişi
Füsun Onur Kuzguncuk, 18 Temmuz 2023, Fotoğraf: Orhan Cem Çetin
Füsun Onur’un, 16 Eylül 2023 – 28 Ocak 2024 tarihleri arasında Köln’deki Ludwig Müzesi’nde Arter işbirliğiyle hayata geçirilen retrospektif sergisi, sanatçının 1960’lardan günümüze uzanan kesintisiz pratiğine kapsayıcı bir bakış sağlıyor. Onur’un bugüne dek katıldığı pek çok uluslararası serginin ve 2014 yılında Emre Baykal küratörlüğünde Arter‘de düzenlenen Aynadan İçeri başlıklı kapsamlı sergisinin ardından, Ludwig Müzesi’nde açılan bu retrospektif sergi, sanatçının yapıtlarının topluca izlenebileceği ilk yurtdışı sergisi olma niteliği de taşıyor.
Barbara Engelbach ile Emre Baykal’ın eşküratörlüğünü üstlendiği sergi, önemli bir bölümü Arter Koleksiyonu’ndan ödünç verilen ve en eskisi Beyaz Kağıt Üzerinde Alan Ayırmak (1965-66) adlı serideki çizimler olmak üzere, sanatçının günümüze dek süren üretiminden seçilen 90 civarında yapıtı bir araya getiriyor. Sergi, Türkiye’nin çağdaş sanat alanındaki öncü isimlerinden Onur’un kategorilerden uzak, özgün üretimine, bu üretime eşlik eden temel uğraş ve sorularına, yapıtlarında yıllar içinde giderek zenginleşen malzeme çeşitliliğine ve işlerine eklediği anlatısal, kimi zaman otobiyografik öğelere ışık tutmayı hedefliyor. Sanatçının 2021 yılındaki Venedik Bienali Türkiye Pavyonu için Bige Örer küratörlüğünde ürettiği Evvel Zaman İçinde … adlı yerleştirmenin de yer aldığı retrospektifte, Çiçekli Kontrpuan (1982 (2023)), Opus II Fantasia (2001 (2023)), Eski Eşyaların Düşü (1985), Bir Çocuğun Gözüyle Savaş (1994), İm’in İm’i (1987) gibi farklı dönemlerden büyük ölçekli yerleştirmeleriyle birlikte, bu sergi için özel olarak geliştirdiği A Room with a Muse / Perili Oda (2023) adlı yerleştirme de izlenebilecek. Bu yerleştirmenin müziğini, sanatçının daveti üzerine Begüm Çalımlı besteleyip icra etti.
Füsun Onur Zaman İkonları, 1990, Yerleştirme; tahta, deri, metal, boya_Sergiden yerleştirme görüntüsü: Saat Kaç?, Arter, 2019, Küratör: Emre Baykal ve Eda Berkmen, Fotoğraf: Hadiye Cangökçe
Ludwig Müzesi’nde gerçekleşecek sergiyle bağlantılı olarak, eşküratörlerin sunuşlarının ve müzenin direktörü Yılmaz Dziewior’un önsözünün yer alacağı bir katalog da yayımlanacak. Aynı yayında Süreyyya Evren ve Nilüfer Şaşmazer birer yazıyla Füsun Onur’un eserlerinin Türkiye sanat tarihindeki yerine ışık tutarlarken, Merve Çağlar’ın sanatçıyla yaptığı bir söyleşi de yer alacak. Onur’un 1970’lerden 90’lı yılların başına kadar kaleme aldığı, estetik, eleştiri ve sanatın politikası üzerine düşüncelerini yansıtan yazılarından seçilen on makalelik bir seçki de Türkçe, Almanca ve İngilizce olarak yeniden basılacak. Tasarımını Esen Karol’un üstlendiği katalog, Almanca ve İngilizce olarak Köln’deki Verlag der Buchhandlung Walther und Franz König yayınevi tarafından yayımlanacak.
Füsun Onur’un Ludwig Müzesi’nde Arter işbirliğiyle düzenlenen retrospektif sergisi, Almanya Federal Devletler Kültür Vakfı’nın, Kunststiftung NRW, REWE Group, Peter and Irene Ludwig Foundation, Gesellschaft für Moderne Kunst am Museum Ludwig ve Beatrix Lichtken Stiftung’un destekleriyle gerçekleşiyor.
Füsun Onur, Sanatçının izniyle
Füsun Onur, bugün yarım asrı aşarak altmış yıla yaklaşan sanatsal üretiminin tamamını, doğup büyüdüğü ve halen yaşamakta olduğu İstanbul’daki Hayri Onur Yalısı’nın büyülü dünyası içinde şekillendirmeyi sürdürüyor. Form, uzam, zaman ve bunlar arasındaki ilişkileri sıradışı bir malzeme çeşitliliğiyle araştıran Onur, yapıtlarında gündelik, öyküsel ve otobiyografik öğelere yer veriyor. Mekân ve zaman, ışık ve gölge, ses ve sessizlik gibi kavramlara odaklanan sanatçının farklı dönemlerde ürettiği yapıtların önemli bir bölümü, bir Vehbi Koç Vakfı (VKV) kuruluşu olan Arter’de düzenlenen Aynadan İçeri (2014) başlıklı kapsamlı sergide bir araya getirilmiş, küratörlüğünü Emre Baykal’ın üstlendiği sergiye, Esen Karol’un tasarladığı bir kitap da eşlik etmişti. Füsun Onur’un 2011 yılında Arter Koleksiyonu’na eklenen Opus II – Fantasia (2001) adlı yerleştirmesi ise Emre Baykal küratörlüğünde yeni bir mekânsal düzenlemeyle Arter’deki galeri mekânına uyarlanarak 2021 yılında sergilenmişti.
Hayri Onur Yalısı, Fotoğraf: Sena Nur Taştekne
Aynı zamanda, Füsun Onur ve 2022’de aramızdan ayrılan ablası İlhan Onur, doğup büyüdükleri ve sanatçının halen yaşamakta olduğu Kuzguncuk’taki Hayri Onur Yalısı’nı, ileride müze-ev olarak ziyarete açılması ve içeriğini Arter’in oluşturacağı misafir sanatçı programlarına ev sahipliği yapması arzusuyla Vehbi Koç Vakfı’na bağışlamıştı. Füsun Onur’un tüm sanatsal üretimine tanıklık eden yalının, iki kardeşin yaşam alanları olan giriş katı olduğu gibi korunurken, bir üst katının farklı disiplinlerden sanatçılar için bir misafir evine dönüştürülmesi planlanıyor. Sanatçının en alt kattaki atölyesi ise konuk sanatçıların kullanımına açık hâle getirilecek.
*
Füsun Onur Hakkında
Türkiye’de çağdaş sanatın öncü isimlerinden Füsun Onur, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümü’ndeki eğitiminin ardından, 1962’de yüksek lisans için Fulbright bursu kazanarak gittiği American University, Washington D.C.’de, ardından Maryland College of Art’ta heykel üzerine çalışmalarını sürdürdü. Kendi özgün dilini keşfetmeye çalıştığı öğrencilik yıllarında odaklandığı form, uzam, zaman ve bunlar arasındaki ilişkiler, 1967’de İstanbul’a döndükten sonra da çalışmalarına şekil vermeye devam etti. İlk kişisel sergisini 1970’te Taksim Sanat Galerisi’nde açan sanatçının yapıtları, sıradışı bir malzeme çeşitliliğinin de devreye girmesiyle birlikte gündelik, öyküsel, hatta otobiyografik öğelere doğru genişledi. Sanatçının erken dönem üretiminde karşılaştığımız soyut geometrik formlar giderek heykelle resim arasındaki sınırları bulanıklaştıran çalışmalara, içinde yer aldığı mekânı referans alıp yorumlayan yerleştirmelere doğru evrildi. İstanbul’daki çeşitli kişisel ve grup sergilerinin yanı sıra, Paris Uluslararası Genç Sanatçılar Bienali (1971), İstanbul Bienalleri (1987, 1995, 1999, 2011, 2015), Moskova Bienali (2007), documenta(13) (2012) gibi birçok uluslararası sergiye katılan Füsun Onur’un yapıtları Staatliche Kunsthalle Baden-Baden (2001), ZKM, Karlsruhe (2004), Van Abbemuseum, Eindhoven (2005), Neues Museum, Nürnberg (2018) gibi sanat kurumlarında sergilendi. Sanatçının farklı dönemlerde ürettiği yapıtların önemli bir bölümü, Arter’de Emre Baykal küratörlüğünde düzenlenen Aynadan İçeri (2014) başlıklı sergide bir araya getirildi. Onur’un 2011 yılında Arter Koleksiyonu’na eklenen Opus II – Fantasia (2001) adlı yerleştirmesi 2021 yılında yeni bir mekânsal düzenlemeyle Arter’deki galeri mekânına uyarlanarak Emre Baykal küratörlüğünde sergilendi. Sanatçının 2022 yılında düzenlenen Venedik Bienali 59. Uluslararası Sanat Sergisi için hazırladığı Evvel Zaman İçinde… adlı yerleştirmesi ise Bige Örer küratörlüğünde Arsenale’deki Türkiye Pavyonu’nda sergilendi.
Emre Baykal Hakkında (d. 1965, İstanbul)
Boğaziçi Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. İstanbul Bienali’nde Direktör Yardımcısı (1995–2000) ve Direktör (2000–2005) olarak çalıştı. 2005–2008 arasında santralistanbul’un Sergiler Direktörlüğünü üstlendi. 2008 yılında Arter’de sergiler direktörü ve küratör olarak görev yapmaya başladı. 2013’te 55. Venedik Bienali Türkiye Pavyonu’nun küratörlüğünü üstlenen Emre Baykal, 2016’dan bu yana Arter’in başküratörlüğünü yürütüyor. Emre Baykal, Arter’deki program dahilinde Sarkis (SONSUZ, 2023), OyunBu (2022–2023), Füsun Onur: Opus II – Fantasia (2021–2022), Tedbir (2021–2022), Ayşe Erkmen (Beyazımtırak, 2019–2020), Saat Kaç? (Eda Berkmen’le beraber; 2019–2020), Ali Kazma (Zamancı, 2015), Füsun Onur (Aynadan İçeri, 2014), Volkan Aslan (Hatırlamayı Unutma, 2013), Haset Husumet Rezalet (2013), Mona Hatoum (Hâlâ Buradasın, 2012), Deniz Gül (5 Kişilik Bufet, 2011), İkinci Sergi (2010–2011), Görünmezlik Taktikleri (Daniela Zyman’’la beraber; 2010–2011) sergilerinin küratörlüğünü yaptı ve pek çok yayına yazılarıyla katkıda bulundu.
Barbara Engelbach Hakkında
Freiburg ve Hamburg’da Sanat Tarihi, Alman Dili ve Edebiyatı ve Kültürel Çalışmalar okudu. 1997’de beden sanatı ve video sanatı üzerine doktorasını Hamburg’da tamamladı. 1997 ile 1999 yılları arasında Münster, Westfälisches Landesmuseum’da araştırma asistanıyken Skulptur Projekte Münster 1997’ye katkıda bulundu ve 1998’de Skulptur-Biennale im Münsterland 1999’un eşküratörlüğünü üstlendi. 1999’dan 2004’e kadar Siegen’da, Museum für Gegenwartskunst’un sanat yönetmenliğini yürüttü. Mayıs 2004’ten bu yana Köln’de bulunan Museum Ludwig’de küratör olarak çalışan Engelbach, müzenin çağdaş fotoğraf, film ve video koleksiyonlarının sorumluluğunu da üstleniyor. Barbara Engelbach’ın yayınları ve sergilerinin odaklandığı başlıca alanlar arasında güncel sanat, fotoğraf, video, film ve kamusal alanda sanatın yanı sıra mecralararasılık, mecra özgüllüğü ve geleneksel türler tarihiyle ilgili mecra-kuramsal konular yer alıyor.
Eylül 16 (Cumartesi) 00:00 - Ocak 28 (Pazar) 00:00
Baumit "Sağlıklı Bir Yaşam Alanı Olarak Ev" Tasarım Yarışması'na proje başvuruları 12 Şubat 2024, 17:00’a kadar yapılabiliyor.
DEVAMINI GÖSTER...
Baumit “Sağlıklı Bir Yaşam Alanı Olarak Ev” Tasarım Yarışması’na proje başvuruları 12 Şubat 2024, 17:00’a kadar yapılabiliyor.
YARIŞMANIN AMACI
Pandemi sürecinin olağanüstü koşulları günlük hayatımızı çok farklı noktalarda zorladı. Bu sıradışı durumda diğer mekânlardan uzak durup, alışılmadık uzunluktaki vakitleri evlerimizde geçirince ister istemez evlerimizi ve evlerimizden yola çıkarak ev üzerine düşüncelerimizi de gözden geçirir olduk. Pandemi ile eşzamanlı olarak, 21. Yüzyılda Dünya’nın temel sorunlarından biri olan iklim değişikliği kaynaklı sorunları da içinde barındıran bir dizi konu üzerine de düşündük, düşünmeye devam ediyoruz. Hazır evlerimizi ve evlerimizden yola çıkarak diğer evleri ve bu evlerden yola çıkarak ev fikrini gözden geçirmeye başlamışken bunu bir adım öteye taşıyarak bu durumdan edindiklerimizi paylaşıp, ‘ev meselesi’ni olabildiğince ayrıştırıp, yeniden toparlayabiliriz diye düşünüyoruz. Ev içiyle olduğu kadar, içiyle dışı arasındaki arayüzleriyle, sokağıyla, mahallesiyle, sitesiyle şimdi eskisinden çok daha önemli bir konu olarak duruyor önümüzde. Ev bir sığınak mı, istediğimiz gibi mi, istediğimiz yerde mi, hep kalabilir miyiz, az sonra gidecek gibi miyiz, güvende miyiz, yeterince mahrem mi gibi sorulara yeterince sağlıklı mı diye yeni bir soru daha eklendi. Hazır bu sorular aklımıza düşmüşken bu konuları didikleyelim dedik ve ‘ev meseleleri’ni, tekrara düşmeden, olabildiğince farklı açılardan bakarak ortak derdimiz olan bir meseleyi başkalarının da katılımıyla tek başımıza yapamayacağımız kadar iyi bir biçimde irdeleyebileceğimizi fark ettik. Ve bu konuyu lisans öğrencilerinin katılımına açık bir yarışmayla onlarla birlikte düşünmek istedik. Yarışmanın lisans öğrencilerine açık olmasının nedeni, lisans eğitimi sürecinde ya da sonrasında bu konu üzerine düşünmüş olan ve bu bağlamda düşünce ve mekan üretme konusunda istekli ve donanımlı öğrencileri bulmak. Mimarlar, mühendisler, halk sağlığı konusunda çalışan tıp öğrencileri, sosyal bilimciler ve psikologlar ve diğer disiplinlerden konuya ilişkin çalışmaları olanlar bu yarışmaya katılsınlar istedik ve ekip lideri mimarlık bölümü öğrencisi olmak kaydı ile ekip oluşumlarını serbest bıraktık. Çok az şeyi süreci içinde paylaşıp, tartıştığımızı ve dolayısıyla kapalı devreler içinde geliştirmeye çalıştığımızı düşünerek bu çalışma yönteminin gelişkin bir fikre ulaşmak için iyi bir yol-yordam olacağını düşünüyoruz.
YARIŞMANIN KONUSU
İklim değişikliği, nedenleri ve etkileri ile bir bütün olarak küresel çağın en büyük sorunudur. Küresel ısınmaya bağlı iklim krizinin; çölleşme, kuraklık, sel, heyelan, buzulların erimesi, ısı artışları ve bazı canlı türlerinin nesillerinin tükenmesi gibi sonuçları vardır. Ayrıca, doğal kaynakların tükenmesi, fosil yakıt kullanımı ve doğaya zarar veren malzemelerin kullanımı da iklim değişikliğini olumsuz etkileyen diğer unsurlardır. Bu bilgiye ek olarak, içinde bulunduğumuz coğrafya, deprem, tsunami, yangın gibi farklı doğal afet risklerini de içinde barındırmaktadır. Göç, göçmenlik, gelecekteki barınma problemleri, olası enerji krizleri, insan ve çevre sağlığı ilişkisi gibi diğer küresel sorunlardır.
Baumit bu yarışma dizisinin konusu olarak, her sene tekrarlayacak bir üst başlık belirlemiştir: “Sağlıklı bir Yaşam Alanı Olarak Ev”. Bu seneki yarışma jürisi ekibi olarak biz bu geniş başlığı ele almak üzere yarışmacılara “Bir arada yaşam alanı olarak erişilebilir konut” temasını öneriyoruz. Yarışmacılardan beklentimiz, bugün hem yerel hem küresel ölçekte acil bir konu olan ve öğrenciden çalışana, tekil bireyden aileye, toplumun her kesimini etkileyen barınma krizinin mekânsal karşılıklarına odaklanmaları. Bu krizin çıkmasına sebep veren politik, sosyal, ekonomik ve ekolojik sebepler, en temel hakkımız olan sağlıklı ve erişilebilir konutu ulaşılması zor bir hedefe dönüştürdü. Öte yandan, aşina olduğumuz organizasyon ve üretim biçimlerini ve inşaat teknolojilerini alışageldiğimiz halleriyle kullanmaya devam ettiğimiz sürece, bildik yanıtlarla karşılaşmaya devam ediyoruz. Mekanı doğrudan etkileyen ve ardı ardına gelen bu krizlerin arasında, krizin dönüştürücü gücünü kullanarak, birarada yaşam alanı olarak erişilebilir konut nasıl, hangi sistemlerle, ne gibi teknolojilerle, hangi işbirlikleri ile üretilebilir? Yarışmanın bu seneki odak noktasına bu soruları yerleştirerek, yeni tartışmalar, öneriler ve soruların önünü açmayı hedefledik. Barınma sorununun, sadece mimarlıkla çözülemeyeceğinin farkındayız, öte yandan bu çok katmanlı problemin tasarım odaklı bütünsel bir yaklaşımla ele alınmasını gerektiğini düşündüğümüz için, öğrencilerin çok disiplinli ekiplerle bu konuyu değişen perspektiflerle ele almalarını bekliyoruz.
YARIŞMANIN TÜRÜ VE ŞEKLİ
Yarışma bu şartname esasları içerisinde düzenlenmiş tek aşamalı bir tasarım yarışmasıdır.
YARIŞMAYI AÇAN KURUM VE İLETİŞİM ADRESİ
Baumit Türkiye: yarisma@baumit.com.tr
YARIŞMAYA KATILIM KOŞULLARI
– Yarışma tüm üniversitelerin lisans öğrencilerine açıktır.
– Yarışmaya bireysel ya da ekip halinde katılınabilir. Jüri, farklı disiplinlerden üyeleri olan ekip oluşumunu önermektedir.
– Ekip olarak katılımda, ekip üyesi katılımcıların hepsinin başvuru tarihinde lisans öğrencisi olması gereklidir.
– Ekip lideri mimarlık bölümü öğrencisi olmalıdır.
– Katılımcılar yarışmaya sadece tek bir öneri gönderebilirler.
– Katılım ücretsizdir.
– Yarışmaya 12.02.2024 tarihine kadar www.baumittasarimyarismasi.com/tr üzerinden kayıt yaptırmak zorunludur.
– Yarışmaya, yarışma jürisinin, danışman jürinin, raportörlerin ve firma yöneticilerinin birinci dereceden yakınları katılamaz.
JÜRİ ÜYELERİ VE RAPORTÖRLER
Asli Jüri Üyeleri
Abdurrahman Çekim, Mimar
Ayşen Ciravoğlu, Mimar
Kurtul Erkmen, Mimar
Ömer Selçuk Baz, Mimar
Serter Karataban, Mimar
Sevince Bayrak, Mimar
Sibel Dalokay Bozer, Mimar
Danışman Jüri Üyeleri
And Akman, Yapı Biyoloğu
Atalay Özdayı, Mimar, Baumit Türkiye Genel Müdürü
Erdil Dinçer, İnşaat Mühendisi, Baumit Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü
Raportörler
Selin Tümer Ataoğlu, Mimar, Baumit Türkiye Pazarlama Müdürü
Bahar Dikensak, Mimar, Baumit Türkiye Teknik Pazarlama Sorumlusu
Balkı Özdinçler, Baumit Türkiye Pazarlama İletişimi Sorumlusu
YARIŞMACILARA VERİLECEK BİLGİ VE BELGELER
Yarışma Şartnamesi
Baumit ile Olasılıklar Kitabı
Baumit VivaPark Kitabı
YARIŞMANIN SÜRECİ
TASARIM TESLİMİ AŞAMASINDA YARIŞMACILARDAN İSTENENLER
o Kimlik Dosyası:
Yarışmacıların ekip olarak katılmaları durumunda ekip üyelerinin tamamı için web sitesinde bulunan Katılımcı Kimlik Formu doldurulmalı ve gerekli belgeler yüklenmelidir;
Yüklenecek belgeler;
1-Lisans öğrenimlerini sürdürdüklerine dair üniversiteden onaylı öğrenim belgesi
2-Kimlik belgesi
o Tasarım A1 Pafta:
Tasarımı ifade eden yarışmacının karar vereceği ölçekte ve nitelikte çizim, yazı, grafik vb. içeren 1 adet dikey kullanılan A1 (59,4 x 84 cm) pafta.
o Rapor:
Yaklaşımı açıklayan maksimum 800 kelimeyi geçmeyen A4 sayfa düzeninde ve PDF formatında rapor. (Çizim ve görseller kullanılabilir)
TASARIM TESLİMİ
Tüm başvuru dokümanları 12 Şubat 2024 tarihinde 17:00’a kadar www.baumittasarimyarismasi.com/tr websitesinde “Başvuru” sekmesine yüklenmeli ve başvuru gerçekleştirilmelidir.
YARIŞMACILARIN UYMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUKLARI ESASLAR
o Yarışmacıların projelerini şartnamede belirtilen teslim gün ve saatini geçirmeyecek şekilde teslim etmeleri zorunludur.
o Yarışma paftaları ve raporlarda yalnızca rumuz yer almalıdır, herhangi bir yerinde proje sahibini/sahiplerini tanıtan isim, soyisim, okul vb. herhangi bir ibare veya işaret bulunamaz.
o Rumuz 8 haneli ve yalnızca rakamlardan oluşmalıdır.
o Tüm teslim dokümanları (öğrenim belgesi, kimlik belgesi, tasarım paftası ve rapor) PDF formatında olmalıdır.
o Yukarıda belirtilen esaslara uymayan projeler jüri kararı ile tutanağa geçirilerek yarışma dışı bırakılacaktır.
YARIŞMA TAKVİMİ
Yarışmanın İlanı: 2 Ekim 2023
Soru Sorma Son Tarihi: 6 Kasım 2023
Soruların Yanıtlanması: 27 Kasım 2023
Tasarım Son Teslim: 12 Şubat 2024
Sonuçların Açıklanması: 25 Mart 2024
Ödül Töreni ve Sergi: Mayıs 2024
ÖNEMLİ NOT:
Tüm başvuru dokümanları eksiksiz ve doğru şekilde en geç 12 Şubat 2024 tarihinde 17:00’a kadar www.baumittasarimyarismasi.com/tr websitesine yüklenmeli ve başvuru gerçekleştirilmelidir. Zamanında ulaşmayan projelerin sorumluluğu Baumit Türkiye’ye ait değildir ve değerlendirmeye alınmayacaktır.
ÖDÜLLER
3 Eşdeğer Ödül: 3 x 75.000 TL
Ödüle layık görülen projeler yarışma web sayfası ve sosyal medya üzerinden ilan edilecektir.
SORU VE CEVAPLAR
o Yarışmacılar, yarışma takviminde belirtilen 06.11.2023 tarihinde saat 23:59’a kadar yarışma ile ilgili sorularını www.baumittasarimyarismasi.com/tr web sitesinde “Sorular” sekmesinden iletebilirler. Tüm soruların yanıtları 27.11.2023 tarihinde yarışma web sitesinde yayınlanacaktır.
TELİF HAKKI
o Yarışmacılar; yarışmaya sundukları projelerin yayın, kullanım ve sergileme haklarını Baumit Türkiye ile paylaştıklarını kabul ederler.
o Yarışmaya sunulan, telif hakkı üçüncü şahıslara ait olan belge, fotoğraf ve benzeri malzemelerin yukarıda belirtilen yayın, kullanım ve sergileme haklarının alınmasından materyali sunan yarışmacılar yükümlüdür.
Ekim 2 (Pazartesi) 00:00 - şubat 12 (Pazartesi) 00:00
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) ve KTMMOB Mimarlar Odası işbirliğinde düzenlenen yarışma için 22 Aralık 2023 tarihine kadar başvuru yapılabiliyor.
DEVAMINI GÖSTER...
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) ve KTMMOB Mimarlar Odası işbirliğinde düzenlenen yarışma için 22 Aralık 2023 tarihine kadar başvuru yapılabiliyor.
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) ve KTMMOB Mimarlar Odası işbirliğinde yarışma yöntemi ile elde edilecek projenin hedefi, bölgenin sosyo-kültürel, ekonomik ve fiziksel yapısı ile uyumlu yöresel mimari özelliklerin, doğal çevre ve arazi formunun, yerel iklim ve malzemenin dikkate alınarak düşük maliyet ile inşa edilebilecek konutların tasarlanmasıdır.
Yarışmanın konusu, adanın sosyo-kültürel, ekonomik ve fiziksel yapısı ile uyumlu, yerel dokuya uygun, yerleşim bölgesinin geliştirilmesini de hedefleyen düşük maliyetli sosyal konut yapılarının ulusal mimari proje yarışması yöntemi ile elde edilmesidir. Yarışmanın yeri, yarışmacılara verilecek belgelerde, mülkiyet ile ilgili tabloda belirtilen yerleri kapsamaktadır.
KKTC Ülkesel Yerel Dokuya Uygun Ekonomik Sosyal Konut (Büyükkonuk Bölgesi) Ulusal Mimari Proje Yarışması Jüri oluşumu aşağıdaki gibidir.
Burak Türsoy (Mimar, KTMMOB Mimarlar Odası)
Kemal Gürtaş (Mimar)
Ahmet Akbil (Mimar)
Elda İstillozlu (Şehir Plancısı ve Kentsel Tasarım Uzmanı)
Gökçe Kızıldere (İnşaat Mühendisi)
Hüseyin Gazi (Mimar)
Harun Orçan (Şehir Plancısı)
Yeşim Binarbaşı (İnşaat Mühendisi)
Kozan Uzunoğlu (Mimar, KTMMOB Mimarlar Odası Başkanı)
Cafer Gürcafer (Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı)
Fazıl Taneri (KTİM, İmar, Şehir Planlama ve Sektörel Hizmetler Müdürü)
İpek Yaralığlu (Mimar, KTMMOB Mimarlar Odası)
Ercan Beşerler (KKTC İçişleri Bakanlığı, Konut Edindirme Birimi, Sosyal Konut Müdürü)
Ahmet Hafız (İnşaat Mühendisi, KKTC İçişleri Bakanlığı, Konut Edindirme Birimi)
Nezire Özgece (Mimar, KTMMOB Mimarlar Odası)
Pınar Uluçay Righelato (Mimar)
Yarışmanın ilan tarihi 11/10/2023
Son başvuru ve kayıt tarihi 20/12/2023
Son soru sorma tarihi 25/10/2023
Soruların cevaplanması için jüri toplantı tarihi 26/10/2023
Soru ve cevapların ilan tarihi 27/10/2023
Yarışma teslim tarihi 22/12/2023
Yarışma değerlendirmesi için jüri toplantı tarihi 25/12/2023
Ödüllerin resmi ilan tarihi 26/12/2023
Kolokyum ve sergi açılışı tarihi 27/12/2023
Yarışma sonuçları idare web adresinde ve gazete ilanı olarak yayınlanacaktır.
Birincilik ödülü: 125,000 TL
İkincilik Ödülü: 75,000 TL
Üçüncülük Ödülü: 30,000 TL
Mansiyon: 15,000 TL
Mansiyon: 15,000 TL
Mansiyon: 15,000 TL
Ekim 11 (çarşamba) 00:00 - Aralık 22 (Cuma) 00:00
23eki(eki 23)00:0020ara(ara 20)00:00Yeninin Eskizi Eskizin Yenisi Öğrenci Eskiz Yarışması
Yeninin Eskizi Eskizin Yenisi Öğrenci Eskiz Yarışması'na 20 Aralık 2023'e kadar başvuru yapılabiliyor.
DEVAMINI GÖSTER...
Yeninin Eskizi Eskizin Yenisi Öğrenci Eskiz Yarışması’na 20 Aralık 2023’e kadar başvuru yapılabiliyor.
Yarışma Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutlamak ve Cumhuriyetin geçmişten günümüze ürettiği tüm değerleri yeniden hatırlamak hedefiyle Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi tarafından ‘RON | Republic of Narcist’ sponsorluğunda düzenlenen Eskinin Yenisi | Yeninin ‘Eskiz’i Öğrenci Yarışması tüm üniversitelerdeki mimarlık, şehir ve bölge planlama, iç mimarlık ve peyzaj mimarlığı öğrencilerine açık ve tek kademeli bir yarışma.
Yarışmaya katılım ücretsizdir.
Yarışma sonucunda ödüle ve sergilenmeye layık bulunan eserler 8-12 Ocak 2024 haftasında* Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesinde sergilenecektir.
Önemli Tarihler:
Yarışmanın İlanı: 23 Ekim 2023
Son Soru Tarihi: 23 Kasım 2023
Soru-Cevapların Yayınlanması: 27 Kasım 2023
Son Katılım Tarihi: 20 Aralık 2023
Kargo ile Teslim Alım için Son Tarih: 22 Aralık 2023
Seçici Kurul Değerlendirmesi: 23-24 Aralık 2023
Sonuç Bildirimi: 27 Aralık 2023
Sergi Açılışı, Ödül Töreni ve Kolokyum: 8-12 Ocak 2024 haftası*
*Kolokyum ve sergi açılış günü daha sonra belirtilecektir.
Ekim 23 (Pazartesi) 00:00 - Aralık 20 (çarşamba) 00:00