Kadıköy’de Kentsel Dönüşüm ve Hayata Etkileri

Kentsel dönüşüm şehirlerin ya da şehirlerde belli semtlerin yeniden düzenlenmesini ifade eder. Bu gibi durumlarda süreçler her ne kadar sancılı olsa da inşaat tamamlandığında bölgenin yenilenen yüzü daha konforlu bir hayatın kapılarını bölge halkına aralayacaktır. İşte son zamanlarda Kadıköy bölgesinde yaşanmakta olan kentsel dönüşüm de bölge halkının daha yüksek bir yaşam standartlarına sahip olması açısından oldukça önemlidir. Ancak bunun bedelini en ağır şekilde ödeyen Kadıköy sakinleri inşaat firmalarının özensiz çalışmalarından son derece şikayetçidir.

Modern Bir Hayat

Kadıköy son yıllarda pek çok inşaat projesi ile şantiye alnına dönmüş bir görüntü sergiliyor. Aslında kentsel dönüşümün pek çok noktada insan hayatına olumlu etkisi bulunuyor olsa da bu işler eğer ki belli bir plan ya da proje dahilinde yapılmıyor. Zira görüştüğümüz 50 Kadıköy sakininden 48 tanesi kentsel dönüşümden şikayetçi olduğunu bildirdi. Fikir almak için soru yönelttiğimiz 50 Kadıköylünün 41’i kirada, 9 tanesi ise kendi evinde ikamet etmekte. 41 kiracının 18 tanesi daha evvel kentsel dönüşüm yüzünden apar topar taşınmak zorunda kaldığını bildirdi. Görüştüğümüz kişilerin neredeyse tamamı Kadıköy’de günlük hayatlarının kabusa dönüştüğünü savunmakta. Demek ki ortada ters giden bir şeyler var.

Son zamanlarda Kadıköy ve çevresinde inşaat araçlarının trafiği aksatması ve gürültünün tahammül edilemeyecek seviyelere ulaşmış olması şikayetlerin en başında yer alıyor. Kadıköy İstanbul’un en eski ilçelerinde biri olması bakımından oldukça önemli bir yere sahiptir. Böyle bir ilçenin her bir noktasında kamyonların dolu olması ilçede hayatı felce uğratıyor. Kadıköy İstanbul için sadece bir ilçe değil aynı zamanda ticari ve sosyal hayatın İstanbul’daki ana damarlarından biri durumundadır. Bu sebeple sadece mahalle sakinlerinin bu durumdan etkilenmediğinin ve ticari müesseselerin de büyük kayıplar yaşadığının altını önemle çizmek gerekiyor.

Doğma büyüme Kadıköy’lü olan ve 49 yaşındaki Mert Ulus durumu şu cümleler ile aktarıyor: “Bu sıkıntıları en yoğun biçimiyle sabah ve akşam trafiğinin arttığı saatlerde hissetmek mümkün. Özellikle iş ve okul giriş çıkışlarında trafik adeta felç oluyor. Arabamla otopark’tan çıktıktan sonra TEM’e ulaşmam bile en az 45 dakika sürüyor. İstanbul genelinde zaten günlük koşullarda da trafik her daim yoğun olmak ile birlikte buna bir de gerekli tedbirler alınmadan başlanan bu inşaatlar eklenince ortalık adeta cehenneme dönüyor. Kimsenin hayatımızı bu şekilde felç etmeye hakkı yok.”

Gürültülü Bir Dönüşüm

İnşaat makinelerinin daracık Kadıköy sokaklarında tehlike saçmasını geçtik. Moloz arabalarının çoğunun üstlerini örtmeden molozları etrafa döke saça gittiğini de biliyoruz. Dikkatsiz iş yaparak geçtiğimiz senelerde yaşanan acı can kayıplarını da. Hepsi çok üzücü ihmallerin neden olduğu sonuçlardı. Biraz dikkatle hepsi de önlenebilinirdi. Ancak bir konu var ki, önlem almak veya önüne geçmek hiç bir şekilde mümkün değil. Gürültü kirliliği konusu. Aynı anda etrafınızda 3-4 tane farklı alanda inşaat yapıldığını hayal edin. Kimisinde bina yıkımı var. Kimisinde yıkım bitmiş, kepçe ile betonlar kırılıyor ve içlerindeki inşaat demirleri toplanıyor. Diğerinde ise zemin altına otopark yapabilmek için toprak altındaki kayaları parçalıyorlar. Evinizde huzur mu kalır ? Bu gürültüde kim nasıl oturabilir ? Kadıköy’lüler oturuyor. Daha da bu şartlarda uzun bir süre oturmak zorundalar gibi gözüküyor. Zira yapılan yeni binalardaki müteahhit dairelerinin kolay satılmadığı ortada olsa da, inşaatlar tam gaz devam etmekte. Gün boyu yaşanan gürültü kirliliği de kentsel dönüşümün Kadıköy halkına acı bir hediyesi olduğu gözlemleniyor.

Bu sorunları aşmak mümkün mü ? Ne yapılabilir ?

Kentsel dönüşümün ticari kaygılardan ziyade bölge halkının yaşam standartlarını yükseltmek ve depreme önlem amacı ile yapıldığı söylenir. İleride ortaya daha kaliteli bir şehircilik ve mimarilerin çıkması asıl hedef olarak gösterilir. Fakat Kadıköy’de inşaatı yıllardır devam eden ve daha uzunca bir süre de devam edecek olan inşaat projeleri incelendiğinde bu projelerin hem şehrin yapısına uymadığı hem de ticari amaç ile ortaya konulduğu apaçık belli olmaktadır. Tüm bunların dışında ise bazı projelerin 15 yıl devam edeceği de bölge halkı tarafından tepki ile karşılanıyor. Malesef şimdilik bölge halkı tepki göstermekten ve Belediye’ye şikayet bildirmekten öteye de gidemiyor.