I. M. Pei Pritzker Mimarlık Ödülü kazanan Çinli-Amerikalı mimardır ve yüksek modernist mimarlığın en son uzmanı olarak bilinmektedir.
18 yaşındayken Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Pennsylvania Üniversitesi’nde mimarlık okumadan önce, ilk eğitimi Hong Kong’un St Paul Koleji’nde almıştır. Daha sonra eğitimine Şanghay’daki St John Üniversitesi’nde devam etmiştir. 1940 yılında Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden B.A. mimarlık diploması kazanmıştır ve Harvard Tasarım Okulu’nda okuduktan az sonra Princeton, New Jersey’deki Milli Korunma Araştırma Komitesi’ne üye olmuştur.
1944 yılında Harvard Üniversitesi’ne geri dönmüş ve Bauhaus ile ilgili olan Walter Gropius’un altında okumuştur. 1946 yılında mimarlıkta master derecesini kazanıp. Harvard fakültesinde yardımcı profesör olmuştur. 1951 yılında ise Wheelwright Travelling Fellowship’i kazanmış ve 1954’te Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olmuştur. 1955’te Pei kendi mimari şirketini kurmuştur.
Kayaç, beton, cam ve çelik kullanarak soyut formlar ile çalışmıştır. Pei, dünyanın her dört köşesinde ortaya koyduğu çalışmaları ile, muhtemelen 20. yüzyılın en başarılı mimarlarından biridir.
Her ne kadar birçok mimar ondan önce Modern mimarlık tezleri ve formları konusunda öncülük etmişse de kamuoyunun dikkatini Modernizm’e çeken I. M. Pei’dir. Önemlerini anıtsal mimarlıkları yoluyla iletmeleri beklenen kamusal ve kurumsal yapılarında, camın geniş kullanımı, süslemesiz yüzeyler, geometrik netlik ve strüktürün açıkça ifadesi gibi savaş öncesi Modernizm’in getirdiği yeniliklere yer verdi. Pei’nin yapıtları, özellikle Louvre’a ve Washington, DC’deki National Gallery’ye (Ulusal Galeri) yaptığı ekler, görkemi soğuklukla ve çıplakla ifade ettiği kabul edilen Modernizm’in önemli kamu yapılarına uygun bir üslup olarak yerleşmesine yardımcı oldu. Ortakları Henry Cobb ve James Freed ile birlikte I.M. Pei’nin yaratıcı dehası onu 20. yüzyılda hükümetlerin, müzelerin, üniversitelerin ve şirketlerin en beğendikleri mimarlardan biri haline getirdi.